oyuna adalet hızlı bir tempo ile başladı. 2. dakikada da tezer vasıtasiyle yaptıkları bir akında eğer hakem bedri çakır, göztepe müdafilerinin bu futbolcuya yaptıkları kasdi hareketi kara kaplı kitabın yazdığı şekilde cezalandırmış olsaydı kırmızı - beyazlılar bir penaltı kazanmış olacaklardı.
penaltı golle neticelenir veya neticelenmezdi... bu, bahse değer... ama hakemin bu büyük hakkı adalete teslim etmeyişi her zaman tenkid mevzuu edilebilecek bir husustu... müsabaka bundan sonra başa baş bir mücadele halini alacak ve ilk devre hemen hemen kayda değer hiçbir hadise cereyan etmeden 0-0 berabere neticelenecekti.
ikinci devrede taraflar neticeyi lehlerine çevirebilmek için bir gol kazanmak yolunu aradılar. teşebbüs bakımından kırmızı - beyazlıların daha üstün oynadıklarını kaydetmek yerinde olacaktır. nitekim 63. dakikada erdoğanın 25 metreden savurduğu sert şüt ve 73 üncü dakikada atillâ'nın kafa şutları uzun boylu iri yapılı göztepe kalecisi erdoğanın elinde eriyordu.
75. dakikada tezer boş kaleye topu sokamazken, 84. dakikada da hakkı'nın attığı şütü kaleci ömer kornere maharetle çıkarak ve maç da böylece 0-0 berabere bitecektir.