kayseri hava ikmal'de askerdim. maçın başlamasına kısa bir süre kala yılmaz başçavuş'un kızının ingilizce ödevini yapıyorduk ki maçın başlamasıyla birlikte dayanamadım ve ödeve sonra devam etsek ne iyi olur dedim. bir fb'li 1 bjk'li(ben) 1 ts'li ve 3-4 gs'li arkadaşla beraber başladık izlemeye. saracoğlunda süper bir derbi atmosferi olduğu tv.den bile çok net hissediliyorken fenerbahçe de inanılmaz bir futbol oynuyordu ta ki maçın 25. dakikasında gelen tümer metin golüne kadar. o ataklarda beşiktaş'ın biraz şansı biraz da fenerbahçe'lilerin beceriksizliğiyle herşey ters giderken bir anda beşiktaşım öne geçti. fb durmak bilmedi ve artık ilk golü yiyene kadar fenerbahçe'nin bu oyununun devam edeceğini anlamıştım. ilk yarının son dakikasında carew'in sıyırtma kafa golü soyunma odasına hem skor hem de psikolojik olarak üstün gitmemizi sağlarken içim içimi yiyordu ve bu maçı bu şekilde kazanmanın hala daha mümkün olmadığı düşüncesi ağır basıyorud. ikinci yarıda önce beraberlik ardından ibrahim akın'ın müthiş golü ile bol gollü müthiş zevkli bir derbi iken cordoba'nın gereksiz hareketi sonucu pancu'nun kaleye geçişi ve henüz uzatmalar dahil 17 dakika varken 10 kişi beşiktaş kalede pancu skor 3-3. dakikalar geçmek bilmedi beraberliğe hatta mağlubiyete bile kabüldük artık çünkü zaten beşiktaş'lılar için her zaman aslolan mücadeleydi. ancak topu uzaklaştırma ve zamanı tüketme çabasının sonucunda bir anda gelişine vurulan bir top bu satırları yazacak kadar unutulmaz bir maç olmasına vesile oldu. ayağına sağlık koray...