bu maç hakikaten fener’in hakkıydı… düşünebiliyor musunuz daha ilk dakikalarda 2-0 yapması gereken fenerbahçe trabzon’un kalesinde gol arıyordu. nerede o 10 gün önceki fener, nerede şimdi ki… arada binlerce yerine milyonlarca fark vardı desek yeridir.
eğer “futbolun tanrısı” diye bir kavram var ise o dün fener’in yanında olmalıydı. bilica’nın o kafa şutu yan direk yerine filelere, son ankaragücü maçının adamı christian baroni’nin o füzesi üst direk yerine filelere girse olmaz mıydı?..
burada tek yanlış golü attıktan sonra guiza’yı oyundan almayan daum’daydı. çünkü guiza her zamanki gibi yine dökülüyordu.
maçın adamları olarak f.bahçe’den kaptan alex ve bilica’yı gösterebilirim.
ama şunu da belirtmeden geçmeyeyim. her ne kadar fener’in şampiyon olmasını isteyerek izlediğim bu maçta son düdükle beraber içimi çok az bir üzüntü kapladı. bursaspor’un şampiyonluğuna çok ama çok sevindim desem daha yeridir. çünkü 1991-95 arasında ne zaman bir bursa maçı olsa onu zevkle izlerdim. o seneler gerçek anlamda futbol izlettiriyordu bursaspor. ersel’li, ali nail’li, tunahan’lı kadroyu kim unutabilir ki…
91-92 de başbakanlık kupası maçında f.bahçe karşısında 1-0 mağlubiyetten 3-1 lik galibiyeti alan bu bursaspor’du. 94-95 de g.saray’la oynadıkları ilk lig maçında rakibini 2-1 yenip, rövanş maçında da istanbul’da 0-0 berabere kalan yine bu bursaspor’du.
velhasıl kelam ligimizin 5. büyük güzeline hoş geldin der, kendisinden nice şampiyonluklar beklediğimizi buradan duyururuz.