ilk fenerbahçe deplasmanımdı hem de tekbaşıma gidecektim. heyecanlıydım. fulya parkında yaklaşık 1000 kişi toplandık. maç saat 20.00 de ydi. 18.00 gibi stada yürümeye başladık. aman allahım o fulya yokuşu nasıl bir yokuştur. bir de stada girecez diye hızlı hızlı koşuyoruz. bir an bacaklarımdaki lifler atacak sandım. 1000 kişi yüklenerek önce çevik kuvvet barikatını aştı. deplasman acemisi olarak demirlerde turnike sırasına girdim. girmez olaydım. arkadana yüklene yüklenene. 5 dakika pestilim çıktıktan sonra bir de baktık turnike kırılmış. bileti okutmadan girdik içeri verdiğim 50 ytl de kısmi bir enayilik hissi oluşturdu bende. maç öncesi g.saray kapalı tribünün hedefi tuncay dı. sahaya atılanların haddi hesabı yoktu. en son 1.5 metrelik kalas bile attılar. bunlar bizi öyle bir hırslandırdı ki allahım tuncay şunlara bir gol atsın başka birşey istemez dedik içimizden.
allah duamızı kabul etti, tuncay 10.dk da 30 metre dripling ile öyle bir şut çektiki yan filelerden içeri girdi. bütün ali sami yen sustu o an için. bizim tribün ise sevinçten yerelerde geziyordu herkes. sonrasında g.saray 2-1 öne geçti. ikinci yarıda ise appiah atınca rahatladık. çünkü son 15 dk g.saraya 2 gol lazımdı. 1 gol attılar maç 3-2 bitti. biz ise maçtan sonra içere kaldığımız 1 saat içerisindeki hindi baba lar her yereden duyuluyordu. mağlubiyete sevindiğimiz ender maçlardan biriydi.