12 temmuz 1989 tarihli gelişim spor dergisinin 49. sayısındaki ergun hiçyılmaz’la bu hafta köşesinden alıntıdır;
haftanın öyküsü / ilk milli maçın eleştirisi
“skor” değil, “spor” yazarı
kaleci ve beklerden gayrisi, bilhassa hafbek hattı ekseri def’i kabiliyeti fazla, yırtıcı oyunculardan mürekkep olmakla beraber ileri hat ile irtibat mümkün olmamıştır.”
rahmetli burhan felek hocamız, ilk milli maçımız olan romanya (2-2) karşılaşmasında savunma ile forvet arasındaki koordine eksikliğini böyle vurgulamıştı.
felek, taksim stadı’nda 3 bin gibi rekor bir seyirci önünde oynanan (26 ekim 1923 cuma) maçta şu noktalara dikkat çekiyordu.
1- haf hattı bütün takıma amudu (bel kemiği) olacak mahiyette kuvvetli teşekkül edilmemiştir.
2- pek azı müstesna olarak oyuncularımız mukavemette romenlerden yukarı değildir. bu nokta muntazam idman yapılmamasından ileri gelmiştir.
çekoslavak hakem cratki’nin yönettiği bu maçta gollerimizi zeki rıza sporel atacak (dk. 32 ve 50) ve ilk ulusal maçımız beraberlikle bitecekti. burhan felek’in “spor alemi” dergisinde yayınlanan maç eleştirisi şu olumlu görüşlere de yer veriyordu:
a- oyuncularımızın ekserisi romenlerden daha iyi çalım yapmışlardır.
b- orta muhacim maç tevziinde ve şut atmada maharet göstermiştir.
c- takımın haleti ruhiyesinde galebe azmi mevcuttur. (yani bizim takım inançlı)
d- misafir takımın boyları bizden yüksekti ama bizim şutlarımız daha doğru ve kuvvetliydi.
e- maçta biz daha üstündük ama bizim çocuklarda son 20 dakikada şişme (yorulma) alametleri (belirtileri) görüldü.
oyuncularımızın her birine takdir hissimiz bakidir. ancak maçlara idmanlar yaparak hazırlanılmalıdır…
66 yıl önceki bu spor yazısı nice “skor” yazılarından iyi değil mi? ne dersiniz?