g.birliği’nin son 4 haftada yaptığı çıkışın en önemli sebebi kahe’nin kulübeye, pektemek’in santrfor pozisyonuna transferleriydi. thomas doll, iki stoperinin yokluğunda takımın boyunun kısalması ve bursa’nın duran toplardaki etkinliğini göz önüne alarak bu hafta kahe’yi 11’e koydu, ama bu sefer de hücumda son dönemde geliştirilen uyum çok geriledi. harbuzi’nin de gerek sezon içi, gerekse maç içi istikrarsızlıkları doll’ü bıktırınca, kırmızı-siyahlılar rakip yarı alanda ortaya kalite koyamadı.
ama lig lideri bursa’ya karşı g.birliği başrolünde hücumcular değil savunmacılar vardı. radeljic-ilhan ikilisinin eksikliği tabii ki önemli... ama orhan ümit milli takımın stoperi, murat (aykut’un aksine) orijinal bir sol bek, bu sezon sık sık sağ bek nöbetine gelen cem can da o pozisyona alışmış gözüküyor. hele de karşılarında (savunmaya yardım etmesi konusunda uyarı aldığı apaçık olan ama) sol açıkta etkisiz volkan ve uzun süredir hücuma hemen hiç katkı yapmayan hüseyin-ergiç ikilisi olunca nispeten rahat bir maç oynadılar. iki takım da hücumda organize olamayınca maçın da az pozisyonlu/golsüz olması kaçınılmazdı zaten...
* * *
bugün kamuoyunda ankara’daki futboldan çok konuşulma ihtimali olan iki konuya gelince... hiddink’i 19 mayıs stadı tribünlerinde görmekten çok mutlu olduk. 4-5 yıldır anadolu ekiplerindeki futbolcuların a milli takıma çağırılmaları, hep istanbul temsilcilerine karşı gösterdikleri iyi performansların sonrasına denk gelmişti. hiddink’in 4 majör takım dışında kalan 14’lüyü yerinde izlemesi, uzun zamandır hayalini kurduğumuz bir şeydi.
diğer konu da g.birliği taraftarının bursaspor’u alkışlaması... bu alkışı, son dönemde popüler olan diğer alkışlarla karıştırmamak gerek. g.birliği öğretmen ve öğrenciler tarafından kurulmuş, tribünlerinde de bu zümrenin ağırlığı hissedilen ligin gedikli centilmen kulüplerindendir. tribünlerinin en kötü tezahüratı “hakeme gözlük” tür, seyircisi “1 takımla dostluk, 16 takımla düşmanlık” misyonunu değil, tüm ekiplerle kardeşliği benimser. 19 mayıs’ta bursasporluların alkışlanması da bu geleneğin bir göstergesidir sadece.