1958-59 sezonunda 4. kez düzenlenmekte olan şampiyon kulüpler kupasında türkiye'yi beşiktaş temsil etmektedir. kupanın ön eleme turunda yunan olimpiyakos maç yapmak istemeyince beşiktaş direkt olarak ilk tura yükselir. kuralar çekilir ve beşiktaş'ın karşısına "şampiyonlar şampiyonu" real madrid çıkar. bundan önce düzenlenen 3 şampiyon kulüpler kupasını da müzesine götüren ve puskas, di stefano, gento, kopa, rial, santisteban gibi yıldızları olan real madrid'ten "fazla fark yememek" tek düşüncedir türkiye'de... zira maçtan önce madrid'liler "taktiğimiz çok gol" demektedirler...
ancak maçtan bir gün önce madrid'deki antrenmanda kaleci varol'un kurtarışları ispanyol gazetecilerinin gözünden kaçmaz. "general franko taraftarlarının mensup olduğu partinin organı «arriba» gazetesi, kaleci varol'un gece idmanında tesbit edilen bir planjonunun resmini neşretti. gazete varol'un blokajları ile atletik meziyetlerine dikkat çekiyor." demişti namık sevik maç günü milliyet'te...
tarih 13 kasım 1958. kuvvetli projektörlerle aydınlatılmış chamartin/santiago bernabeu stadının çimleri ayaz ve kırağıdan ötürü kaygan. tribünlerdeki 60 bin (türk gazetelerine göre 120 bin) seyirci ayazdan korunmak için battaniyelere sarılmış durumda. bazıları ısınmak için içki içiyor. gece maçı oynamaya alışkın olmayan beşiktaşlı futbolcular şaşkın... real madrid baskıyı arttırdıkça beşiktaş'ın forvet hattı geri çekilmeye başlıyor. kopa-puskas-di stefano triosunun sağlı sollu baskısı beşiktaş'ı daralttıkça daraltıyor. ama kaleci varol'un muhteşem oyunu sayesinde skor golsüz devam ediyor.
"oyunun 30. dakikası dolarken kopa'nın harika şutunu varol aynı güzellikte kurtarıyor. dört dakika sonra yine varol fevkalade bir yumrukla bir diğer tehlikeyi uzaklaştırıyor. 35., 36., 37., 39. ve 43. dakikalar, varol'un unutulmaz maçının unutulmaz kurtarışlarını yaptığı anlar." diye yansıyor bir gün sonra milliyet gazetesine real madrid'in baskısı ve varol'un inanılmaz kurtarışları...
ikinci yarı real madrid'in baskısı, varol'un kurtarışları devam ediyor. ta ki 58. dakikada sağhaf santisteban'ın 35 metreden çektiği şuta kadar. varol önündeki futbolcular yüzünden topu göremiyor ve golü yiyor. beşiktaş yediği gole rağmen oyunu bırakmıyor. real ise ilk maçtan turu garantilemek için yüklenmeye devam ediyor.
82. dakikada kornerden gelen top direkten dönüyor. o anda madridli forvetler varol'un üstüne çullanıyor ve top ağlara gidiyor. hakemin golü vermemesi üzerine sinirler iyice geriliyor.
türk basınına "di stefano ‘nun sert hareketi" olarak yansıyan ama diğer kaynaklara göre di stefano'nun gollük bir pozisyona giderken beşiktaş'lı münir tarafından kaval kemiğine attlanı kasti tekme üzerine yere düştüğü, ardından kalkıp münir'e yumruk attığı pozisyon yaşanıyor. ortalık bir kere daha karışıyor. türk basınına göre hakem önce stefano ve münir'i oyundan atıyor fakat madrid'lilerin hakeme yaptığı baskı ve tartaklamalar üzerine yalnızca münir ihraç ediliyor. ispanyol kaynaklarına göre ise iki oyuncu da aynı anda oyundan atılıyor.
maçın 86. dakikasında üzerine gelen topu kontrol eden varol'a puskas-stefano ve kopa triosu yükleniyor. yere düşen varol topu elinden kaçırıyor ve skor 2-0 oluyor. pozisyonun ardından varol sakatlanarak oyundan çıkıyor ve yerine sağaçık sofyanidis kaleye geçiyor. beşiktaş kalan dakikaları 9 kişi oynuyor. real madrid maçı 2-0 kazanıyor ama beşiktaş'ın gösterdiği mücadele tüm türkiye'de büyük takdir görüyor. ne de olsa rakip şampiyonlar şampiyonu real madrid...
maçtan önce 1 farklı mağlubiyete de prim vereceğini açıklayan beşiktaş yönetimi maçın son dakikasında gelen faullü golü saymadıklarını ve futbolcularına prim vereceklerini açıklıyorlar.
kaynaklar maçla ilgili farklı şeyler söylese de herkesin birleştiği tek nokta sonradan "madrid panteri" olarak nam salacak olan varol'un üstün performansı oluyor... real madrid başkanı santiago bernabeu ikinci maç öncesinde milliyet gazetesi'ne verdiği demeçte varol için şu cümleleri sarf ediyor: "...ben son yıllar içerisinde ispanyada bu genç kaleci kadar alkışlanan yabancı bir futbolcu hatırlamıyorum. varol şahsi gayreti ile o gün bizim bütün akınlarımızı öldürdü."
ikinci maçta beşiktaş rakibi ile 1-1 berabere kalarak eleniyor ancak bu skor bile yıllarca konuşulacak bir heyecan yaratıyor...