zeman’lı ve hanappi’li rapid takımını seyrederken tarihten bir sayfa okur gibiydik… iki şöhret, asırlık birer çınar gibi haybetli gözükmüştü bizlere… sahada, köklü, futbol mâzisine sahip iki muhteşem çınar…
beşiktaşı düşünerek korkmuştuk doğrusu. ama aradan geçen yılların, asırlık çınarların içini koflaştırmış olduğunu ne bilelim. dokunulsa yıkılacak gibiydiler. hele zeman!... üzüldük… bizce orta avrupanın bu iki yıldız futbolcusunun yeri, eski takım arkadaşları happel’in yanı olmalıdır. rapid’i avusturya futbolünü temsilden uzak bulduk. 90 dakikalık zaman içinde bir zamanlar dillere destan olan orta avrupanın klâsik «diyagonal» sisteminden bir tek ince örnek veremediler. dantelâ gibi kısa kısa örülerek rakip kaleye kadar giden akınlar… top hâkimiyeti. gözü okşayan zarif paslaşmalar yok, yok, yok… ama hiçbir şey yoktu rapidde.. dünkü oyunu ile rapid’e «mütevazi bir takım» demek dahi mübalâğalı olacaktır.
türk futbolünün temsilcisi beşiktaşa gelince: rapid için sıraladığımız yokları siyah – beyazlı takım için de tekrarlamak mümkün. zeman ve hanappi’ye karşı beşiktaşlılar dün o eski devrin üstâdları sabri, hakkı, kemal, şeref, şükrü’den kurulu bir forvetle çıkmış olsalardı – tabii bugünkü durumları ile demek istiyoruz – hani daha farklı bir galibiyet temin etmeleri işten bile olmazdı. bu sebeple beşiktaşın rapid gibi bir takım karşısında avrupa kupasından elenmesinden üzüntü duyduğumuzu söylemek isteriz.