maçın daha 6. dakikasında mario basler'in golüyle 1-0 öne geçen bayern münihliler, maçın 89. dakikasında golün sahibi mario basler'i alkışlar arasında kenara alırken birkaç dakika sonra avrupanın en büyük kupasının sahibi olacaklarından adları kadar emindiler.
bayer münihli futbolcular, teknik ekip, seyirciler dışında manchester united futbolcuları ve seyircileri bile artık nefeslerinin tükendiğini ve az sonra yıkılacaklarını düşünüyorlardı herhalde...
işte tam o düşüncelerin iyice sıklaştığı uzatma anlarında (90+1) manchester united (67. dakikada oyuna giren) teddy sheringham'ın golüyle beraberliği yakalamış ve nefes almıştı. bayern münihliler ise maçın uzatmaları gideceğinin üzüntüsünü yaşıyorlardı. çok büyük bir süre önde götürdükleri maçın son dakikalarında yedikleri golle uzatmalara gidecek olmasına üzülüyorlardı.
fakat futbolun neden bu kadar çok sevildiğini kanıtlayan bir mucize oldu ve manchester united beraberliği yakaladığı golün üzerinden 1 dakika bile geçmeden 90+2'de (81. dakiakda oyuna giren) ole gunnar solskjer'in golüyle trajediyi sevince dönüştürürken, neredeyse maçın başından beri kupayı kaldırmak için bekleyen bayern münihlilerin mutluluğu trajediye dönüşüyordu...
işte futbol "bu" mucizeleriyle güzeldi... ama "bu" mucizeleri yaşayanların rakipleri için sadece trajediydi!