fenerbahçe aklında pazar günkü g.saray maçı olarak manisa önüne çıktı. kendini hiç sıkmadı. 31'de orkun'un hediyesinde güiza ve üç dakika sonra deivid'in golleriyle kupada final kapısını aralayıp derbi için moral depoladı
çeyrek asırı aşan özlem sonrası bir kez daha kupaya yaklaşan fenerbahçe'nin istekli ve baskın başlayacağını düşünürken ilk dakikalarda yanıldık. hatta manisa için "etti, buldu" dense yanlış olmaz. 7'de mehmet nas'ın dışarı giden vuruşunun ardından ev sahibi oyuna nasıl ağırlığını koyacağının arayışı içindeydi. samandıra'da günlerdir 'komuta merkezi'nin yoğunlaşmasıyla sahaya çıkan takımda bir tuhaflık seziliyordu ki imdada 31'de orkun yetişti. ege ekibi, o dakikaya kadar da tuhaf hatalarıyla f.bahçe'ye fırsat veriyordu ama bunlar değerlendirilemiyordu. bu dakikada limeira'nın geri pasını orkun çok kötü bir vuruşla güiza'ya iletti. ispanyol da, bu asisti geri çevirmedi. zaten bunu da kaçırsa bir rakibin verebileceği başka bir fırsat şekli kalmazdı. manisa şoku atlatamadan üç dakika sonra santos'un ortasında boşta unutulan deivid skoru 2-0'a taşıdı. 2 dakika içinde manisa 'intihar' edince f.bahçe de bir şey yapmadan rahatlayıverdi.
manisa becerikli olsa... 41'de volkan'la teke tek kalan ismail çok uygun pozisyonda mehmet nas'a gol attırmak yerine şutu denedi; topu dışarı yollayıp 'etti, buldu zincirine' bir halka daha ekledi. ikinci yarıda sahada benzer bir oyun, kafalarda ister istemez g.saray derbisi öncesi f.bahçe için bir değerlendirme vardı. sakatlanıp çıkan emre oynamazsa ciddi bir eksiklik. manisa beceriksizliğinden f.bahçe'nin defans hattı önündeki boşluk ve hataları değerlendiremedi. sağ kanatta gökhan mücadelesiyle direnç gösterir ama sabri-keita ikilisine karşı sol kanat biraz düşündürücü. sonuçta dün gece f.bahçe kupa finaline bir adım attı. farkı arttıramadılar ama skoru koruyup hata yapmayarak avantajı ellerinde tuttular ve üst üste 4. resmi maçı gol yemeden bitirdiler. gol yememe orucu şu dönemde takımın en büyük avantajı.