g.saray, trabzon'da kaybedip şampiyonluk yolunda ağır darbe aldı. zirvede fırtına estiren trabzonspor'un golünü, emre güngör'ün büyük hatasını affetmeyen colman attı
g.saray için tam bir 'keşke' maçı! keşke arda sakatlanmasaydı. keşke milan baros ilk 11'de başlasaydı. keşke 6'da giovani'nin sert şutunu kaleci çıkartamasaydı. keşke 8'de keita'nın ara pasıyla pozisyona giren jo kaleciye takılmak yerine golü atabilseydi. keşke galatasaray'ın orta sahası (özellikle barış ve elano) bu kadar etkisiz oynamasıydı. ve tabii keşke emre güngör 30'da 'varyete' yapmak yerine topu çıkartsaydı da colman'a kaptırıp gol atmasına yol açmasaydı! onun yerine galatasaray'ın bütün bu keşkeleri trabzonspor'un 'iyi ki'leri oluyor. çok tempolu değil sahadaki futbol. genelde orta sahada kilitleniyor. burak, alanzinho ve colman zaman zaman galatasaray'ın kısık ateşte 90 dakika piştiği alevi harlayan isimler. bunlardan burak'ın 41 ve 55'te 'penaltı' çabaları da var. ama hala kendi kendine çelme takmaya 'penaltı' verilmediğini öğrenememiş! ikinci yarıya da daha hakim olan taraf trabzonspor. baskıları net pozisyonlar getiriyor: 65'te umut'un yükselip vurduğu kafa da, 66'da ceza sahasında burak'ın kafayla önüne indirip umut'un vuramaması da net. bu arada galatasaray ne mi yapıyor? dibi tutmasın diye 'hafif hafif sallanıyor' o kadar! bu kurbağa misali ölene kadar usul usul kaynama hali 75'e kadar sürüyor. bu dakikada giovani hızlı çıkıp topu jo'ya kesiyor ama jo düşeyim, kalkayım, atayım derken selçuk araya giriyor. 79'da giovani 20.30 trabzon ekspresi gibi kendi sahasından rakip sahaya hızla iniyor bir daha. bu kez kendisi vuruyor. ama onur 'yeni şenol güneş' olmaya yeminli bir kere. galatasaray aradığı golü 83'te atıyor atmasına ama caner topu ağlara 'elle' yollayınca gol sayılmıyor!