birinci devrenin yarısından sonra kâmuran’ın sakatlanması ile altay on kişi kalmıştı. bir de ikinci devrenin 75. dakikasında hakemin gözüne baka baka küfreden erkan, dışarı atılınca izmir siyah – beyazlıları sahada 9 kişi ile oyuna devam etmeye mecbur kalmışlardı.
bu yetişmiyormuş gibi, aradan 6 dakika gibi bir zaman geçip, ertan arkadaşına nazire yaparcasına bu defa yan hakeme aynı şekilde bir iltifatta bulununca, orta hakemi onu da oyun harici bırakmakta tereddüt göstermedi. artık her şey ptt lehine idi. ve mavi – beyazlıların bu maçı alması lâzımdı. lâzımdı ama sekiz kişilik altay karşısında ptt âdeta bir müdafaa taktiğine başvuruyordu. bu arada 84. dakikada, sağhaf ismail hariç, kelimenin tam mânası ile dökülen ptt müdafaasından sıyrılan nail’in ceza sahası üzerinden bomba gibi attığı nefis şut direkten dönüyordu. ve bu suretle ptt mağlubiyetten kurtuluyordu.
maça iyi başlıyan altay, bilhassa merihin bozuk oyunundan istifade ederek, ortadan yaptığı akınlarla tehlikeli oluyordu. âni gelişen bir ptt akınında erol, kâmil tarafından düşürülünce hakem bu hareketi çok ağır bir şekilde tecziye etti. fakat penaltıyı abdullah telâfi etmişti. ama hakem bu hatâ ile yetineyecek ve ptt lehine onbeş dakika sonra yüzde yüz bir penaltıya seyirci kalacaktı. dakikalar ilerledikçe, ptt müdafaasının hatâsı nisbeten azaliyor ve bilhassa ismail, forvete müsait paslar aktarıyordu. ikinci yarıya hızlı başlıyan mavi – beyazlıların güzel oyunları ancak on dakika sürdü ve ondan sonra kadere rıza gösterir tarzda oynamaya başladılar ve bu suretle de 8 kişilik altaydan ancak bir puan koparabildiler.
goller
12. dakikada merihin bariz hatâsını affetmiyen nail, metini de üzerine çekerek, takımını galip duruma yükseltti. 25. dakikada eroldan aldığı pasla, altay müdafaasından sıyrılan abdullah, yakın mesafeden attığı sert şutla beraberliği sağladı.