“hep hücûm eden türk’ler, fakat” yenilen gene türkler
türkiye – rusya maçını tâkip iin hususî surette gelen, tanınmış alman futbol otoritesi, «kicker» spor dergisi başyazarı dr. friedebert becker, dünkü maçtan sonra aşağıdaki makaleyi «milliyet» için kaleme almıştır.
bütünüyle mükemmel bir futbol maçı seyretmedik. esasen seyretmemiz ihtimali de uzaktı. çünkü böyle bir «puan maçı» nda iki tarafın sinirleri de gergindi. bununla beraber maçta futbol zenginliğiyle dolu anların sayısı pek fazlaydı. heyecanı gibi kalitesi de yüksek hareketler az değildi.
«türkiye niçin kaybetti? rusya niçin kazandı? birbirine bağlı bu iki sorunun cevabı kısadır: ruslar, bu kritik maçta türklerden daha soğukkanlı, daha sâkin idiler. ve nihayet rusların kollektif gayretine karşılık, türk futbolcularının başarıları daha çok ferdi mücadele anlarına inhisar ediyordu.
«evet, türkler ferdi hareketlerde zaman zaman rakiplerinden üstündüler. teke tek mücadelede türk futbolcuları galip çıkıyorlardı. ancak aşırı heyecanını, telâşını frenleyemeyen ayni futbolcular, netice alamadılar. en açık misal, lefter gibi bir büyük oyuncunun ilk dakikalardaki muhakkak gol fırsatını kullanamayışıdır. lefter o golü atamadısa, sadece telâşından atamadı. ve eğer o golü kaydedebilmiş olsalardı, türklerin sahadan daha iyi bir sonuçla, hattâ galibiyetle ayrılmaları bile mümkün olabilirdi.
«sanki kendimi, geçen ayın 18 inde fenerbahçe – fc nürnberg maçını seyrediyor sandım. hücum eden hep, türklerdi. maçın sonunda yenilen de, gene türkler oluyordu. tıpkı nürnberg maçındaki gibi, oyunun büyük kısmını rakip yarı sahada, rakip kale önünde oynayan türk futbolcuları, gene netice alamıyor ve sahadan 2-1 mağlûp ayrılıyorlardı.
sakatlık şanssızlıktı
«candemir’in sakatlanması, gerçekten talihsizlikti. buna rağmen türk onbiri, fiilen on kişi kaldığını hissettirmeyen bir gayret gösterdi. zaten maçın ikinci yarısında türkler hep rus yarı sahasında idiler. ama ruslar kollektif oyunda o kadar temkinli, o kadar serinkanlı idiler ki, galibiyetleri de bu unsurun eseri oldu.
«gollerde türk müdafaası, bilhassa santrhafı hatâlı buldum. bu bakımdan ikinci rus golünün, yarı yarıya türklerin kendi kalesine attıkları gol olduğunu söylemek isterim.
«tek tek futbolcuları düşününce, rusların en iyileri olarak sağhaf voronin’i, santrhaf maslenkin’i, solaçık meshi’yi, bir de yalnız ilk devredeki oyunu ile soliç mamukin’i gösterebilirim. türk takımından ise solbek ismail iyi idi, ama nürnberg karşısında ismail’i daha da iyi görmüştüm. şeref, bilhassa ikinci devrede en iyilerdendi. genç sağaçık ogün, bütün maç boyunca başarılı göründü. gol kralı metin, ikinci yarıda şöhretine yakışır çapta oynadı. lefter de – her şeye, hattâ kaçırdığı büyük fırsata rağmen – gene de iyi sayılırdı. can ise, ferdi yönden fevkalâde hareketler yaptı, ancak futbol kollektif bir oyundu ve böylece can’ın güzel hareketleri takımı için hiç de faydalı olmadı.
«nihayet, dünya kupası finalistleri arsına giren rus milli takımının türkiye karşısındaki bu oyunu ile, şili’de avrupa’nın favorilerinden biri olamayacağını da kaydetmek isterim.»