süper lig'de her yıl bir takım çıkar sahneye. neredeyse sezon başında düşecek takım olarak düşünür herkes o takımı. bu pis psikoloji haftalar geçtikçe kangren gibi yayılır tüm kulüp ve çevresinde. önce futbolcular ardından teknik heyet derken, idareciler ve taraftarlar bunaltıcı havayı solumaya başlarlar...
işte böyle anlarda düşmemek için mücadele eden takımlardan biri sıyrılır, bir adım öne çıkar. onlarca olumsuzluk arasında mücadele eder düşmemek için. süpriz sonuçlara imza atar. ha düştü ha düşecek denilirken, "bu hafta fark atarız" diye küçümseyenlere inat çatır çatır top oynarlar!
puanları birer, üçer toplamaya başlarlar. her aldıkları puanda alınlarının teri vardır. kötü ve karanlık günlerde bir ışık gibi yüzlerine doğar bu toplanan puanlar...
bu hikayenin sonu her zaman güzel bitmez. çırpınarak kazandıkları puanlara rağmen düşmekten kurtulamazlar... 3 sezon önceki erciyes'e olanlar gibi...
bu yıl benim gözdem diyarbakır. parasal sorunlara, kadro darlığına, tamamen toplama ve antremansız futbolculara rağmen sonuna kadar haklı bir savaş veriyorlar. gözüm üstlerinde. her aldıkları puanda seviniyorum. umarım ligde kalarak hikayelerini mutlu sonla bitirler...