senelerce evvel yurdumuza gelerek hârika oyunlariyle seyircileri büyüleyen slavya bir çek takımı idi. birçokları slavyaya futbolcumuzun ilk hâkiki hocasu bile derler... sonra istanbulda birkaç çek takımı daha seyrettik. bunlar da müsbet tesir bırakıp gittiler... bratislava gibi...
onların futbolcularından da oyuncularımz birçok şeyler kaptılar... mesela meşhur oyuncuları bir (riha) vardı ki bazı ayak çalımlarının hâtırası hâlâ futbolcularımızın oyunlarına vrenk ve zevk verir... çek futboluyla son temasım birkaç, ay evveline rastlar... romanya dönüşü viyananın prater stadında avrupa şampiyon kulüpler turnuası için karşılaşan çekoslovakya şampiyonu dukla ile avusturya şampiyonu viner spor'un maçını seyretmiştim. dukla kaç
senedir millî takımın çekirdeği olan bir takımdır. bugün oynıyacağımız takımlarına da beş altı oyuncu vermektedir. viyanada çekler mağlûp oldular amma oynadıkları futbolda esaslı bir mektebin oturmuş futboluydu... yalnız halâ o eski kısa paslardan, cenahlarda kurulan müeselleslerden yakasını iyice sıyıramamış bir futbol... güzel, nefis bir dantel farzedin ki ucuna patika eklenmiş... kısacası hasım kaleye kadar âdeta sahada dantelâ örercesine şık paslarla ilerleyen çeklerin akınları netice alınacak yerde yavaşlaşıyor, patikalaşıyordu... bu arada eski mektebe kafa tutarcasına oalbildiğine modern futbol oynayan oyuncuları da yok değildi... fakat bu oyunculardan milli takımda ne miktarda var. çekoslovakya takımı henüz açıklanmadığına göre onu bilemiyorum.
lâkin şunu söyleyebilirim ki, bizim neticeye daha çabuk, daha sabırsız gitmek isteyen futbolumuz karşısında çek futbolu hayli şaşalıyacaktır.
evimizde olduğumuz avantajları da hesaplarsak ve futbolcularımız iyi ve arzulu günlerinde olurlarsa eski hocalarımızı yenebiliriz. staddan ayrılırken onların bizden daha iyi futbol oynadıklarını kabul etsek bile.