dün oynanıp, berabere biten bulgaristan maçını maalesef lehimize çeviremedik. bütün futbolcularımıza, son sennelerde, en çok enerji sarfettikleri müsabakayı çıkarmış elmalarına rağmen, galibiyete ulaşamamamızdaki evvel sebebi, rakibin knvveti ile izah zannederim doğru olacaktır. milli takımımız, bu kuvvetli rakip karşısında müdafaada, her türlü takdirin fevkinde başarılı çalıştı. markajcı, enerjik ve heyeti mecmuan itibariyle şuurlu bu müdafaa, rakibin sürat ve deplasman kolaylığı ağır sahada müşkülleşince aşılması zor bir duvar haline geldi. bulgarların olgun bir futbol anlayışı ile eriştirdikleri, geliştirdikleri bütün hücumlar karşısında, oyunun ilk birkaç dakikası hariç, zaaf alâmeti göstermiyen bu müdafaa önündeki hücum elemanlarımız, ferden orta, iyi ve çok iyi olmalarına rağmen ahenkli ve insicamlı bir hücum manzûmesi halina gelemediler. çünkü karşılarında evvelâ ne yapmak istediğimizi hemen anlayıp tedbirini almış bir müdafaa vardı. ve sonra, dünkü teşkil tarzı itibariyle hücum hattımızın bu müdafaayı asacak ahenkli bir futbol oynamasına imkân yoktu. filhakika, yılların alışkanlığı ile birbirini iyi tanımış can, metin, kadri, lefter âhenginden beklenebilecek neticeyi çift santrfordan ummak düşüncesi meydana futbol âhengiyle bağlanamıyan bir hücum hattı getirmişti. bizim müdafaamızın fevkalâde oyunu ile, onlar netice alamazken, hücum hattımızın âhengsizliğinden dolayı işi hayli kolaylaşan bulgarlar da bize gol fırsatı vermediler ve oyun böylece sona erdi.