geçen sene, türk milli futbol takımını ankara da, belçika milli takımı karşısına çıkarmadan evvel, o güne kadar olan çalişmaları hülâsa eden son konuşmam şu idi: «takımda fiilen oynamak vazifesi nasıl sizlere verilmişse, oyuna umumi olarak düşünüp tanzim etmek vazifesi de bana verilmiş bulunuyor.»
onun için, esasen defaatle gördüğümüz ve şimdi tekrarlayacağım hususlanın harfiyen tatbiki lüzumuna bir kere daha hatırlatırım.
rakibin hüviyetini, kısaca, gene çiziyorum. belçikalılar. wm sistemini. müdafaada çok adamla kapanarak tatbik etmekte ve seri bir deplasman temposu üzerinden geliştirdikleri mukabil akınlarla neticeye gitmektedirler.
oyunu, baştan sona kadar, büyük bir enerjiyle götürmekte ve ümitlerini son dakikaya kadar kesmemektedirler. son dakikalara az farklı bir galibiyetle gelmemiz hâli için keyfiyete dikkat nazarının çekerim.
bildiğiniz veçhile, oyunumuzu, biz de wm'e istinat ettirdik. müdafaa elemanlarımızın marke etmekle vazifeli oldukları rakip oyuncular, malumdur. futbol kaidelerinin müsaede ettiği en sert mânadaki müdahelelerle, her oyuncumuz, kendi adamına nefes aldırmayacaktır.
büyük bir ekseriyeti rakip nısıf sahasında cereyan edecek oyunda, belçikalıların mukabil hücumlarını tesirsiz bırakacak şekli bir kere daha izah ediyorum.
müdafaa adamlarımız, onların müdafaalarının kestiği ve atakla mutlak surette hâkim olamıyacakları toplara çıkış yapmayacaklar, ve markajla vazifeli oldukları oyun cuları kontrollerinden çıkarmayarak geriye çekileceklerdir. bu çekiliş esnasında, içlerimiz, hiç vakit kaybetmiyerek geriye gelmeli ve rakibin inkişaf edecek akınına ilk müdahaleyi bizim bu hücum elemanlarımız yapmalıdırlar. bu suretle, rakibin beş hücum elemanına karşı daima beş adamla bulunmak durumu temin edilecek ve müdafaa, manzume olarak bütünlüğünü kaybetmiyecektir.
iki içimizin geride kaldığı hallerde, yukarıdaki anlayış içindeki müdafaaya yardım vazifesini, hücum hatlımızın, durumu müsait, her hangi başka adamları yapar.
bu yardımın gelememesinden mütevellit veya seri şeklideki tehlikeli olmak istidadı gösteren akınlarda, bu akınların zararsız favllerle durdurulması cairdir. rakip esasen müdafaa anlayışı içinde çalışacağı için, mümkün mertebe fazla adam ekarte etmek gayesiyle, kestiğimiz topların, kendi hücum ahengimize süratle sokulması lâzımdır. müdafaamız, hücuma geçmemizle beraber hareketlenip, hücum hattiyle arasında bir gedik meydana gelmesine sebebiyet vermeyecektir.
onların kalesi önünde daima fazla adam bulunacağı için, kalelerine yaklaşıldığı zaman, süt atmak, küçük paslaşmalara tercih edilmelidir. ve nihayet, bu sıkışık müdafaada iş görecek nazarlardan biri olarak, ifrata kaçmayan bir çalımcılık şayanı tavsiyedir.
arkadaşlar, biraz sonra, sahaya, bütün türk milletinin huzuruna çıkacağız, size bir şerefli vazife vermiş olan milletimize lâyık olmak için, bütün varlığımızla, bütün mevcudiyetimizle, takatimizin son katresini tüketinceye kadar çalışınız.
ankaradakı müsabakayı seyredenlerin gördükleri veçhile, türk milli takımı o gün belçikayı ezdi. fakat, ezmek, kazanmağa kifayet etmiyor. sahadan maalesef beraberlikle ayrıldık.
o vakitki türk milli takımı ile bugün belçikada oynayacak takım arasında, eleman bakımından bir tek ve yerinde değişiklik vardır.
şayet o günkü gibi, bütün de sahibi selâhiyet olsaydım, yukarıda hülâsaten arzettiğim hususatı, teferruatı ile tekrarlar ve gençlerimizi huzuru kalp içinde sahaya çıkartırdım.
oradaki vazifeli arkadaşlarımızın da başka türlü hareket etmiyeceklerini gazete havadislerinden öğrendiğim cihetle, akşamı gönül ferahlığı ile bekliyoruz.