ilk basımı 2009 olan islam çupi'nin "mağlubu anlatmak" kitabından;
"benim güzel enzocuğum!
torino'da italya-ingiltere kıyametinden milano'ya dönerken bir alfa romeo, bizim erdoğan şenay'ın arabasına burun göstermez mi? tam, "adam bizi ingiliz zannetti, parçalayacak," derken bir kelle uzandı minik pencereden.
karanlıkta görünmeyen bir suratın dişleri yılışık bir gülücükle parlıyor ve sinyor bize bağırıyordu...
alfa romeo burnunu düzeltip gözden kayboldu...
milano'ya girer girmez bir başka italyan çılgınlığına uğradık. çok değil, iki-üç hafta evvel şike davasından milan'ı ikinci kümeye yollayan federasyona bozulup maçları boykot edeceğini söyleyen milanolular, bu defa ingiltere galibiyetini, beşinci katlardan, altıncı katlardan kovalarla üstümüze su döre-kerek kutluyorlardı.
"kardeşim, hava sıcak... italya maçı kazandı, seviniyorsun...
ama bana ne!.. beni ne ıslatıyorsun!.."
böyle diyecektim, vazgeçtim. bizim kemal belgin de "bırakın delirsinler!" demez mi!
italya bir alem ülke... teknik direktör enzo bearzot için belçika maçından sonra kazıkları yağlayanlar, şimdi sokaklarda şarkı söylüyorlar.
"benim güzel enzocuğuml."
enzo bearzot'un resmine bakın şimdi... adamın güzelliğine ya da çirkinliğine karar verin.
ama tardelli'nin attığı tek golle birdenbire "güzelleşiveren" bu adamı belçika n'apacak? onu bayağı merak ediyorum.
bir yanda cools, van moer, van der elst... öte yanda kupa'nın grevdeki santrforu bettega... golle henüz tanışmayan emektar zoff... ve italya'nın heyecanlı çılgınlığına karşılık belçika'nın akıllı sükuneti...