staddan çıkınca emre’nin babası, night fall, bülent atlas, neo ve ben beş kişilik dev bir taraftar topluluğu oluşturarak galibiyeti ve turu kutlamak üzere tesislere gittik. tesislerin en sevdiğim yeri... neyse, biz kutlamaya gelelim. evet, tesislerde yetkiner mayda’nın odasında filip, youla, ali tandoğan ve skoko ile ayrı ayrı hatıra fotoğrafı çektirdik… bu arada, hep barış futbolcularla röportaj yapacak değil ya, biz de youla ile kısa bir röportaj yapma fırsatı bulduk. işte o kısa röportajın tam metni:
biz: hey youla, tebrikler! ne haber?
youla: teşekkür... iyi yaa, iyi!
biz: o ilk pozisyon penaltı mıydı?
youla: evet yaa penalti, vermedi. hakem problem!
biz: peki ikinci pozisyon da mı penaltıydı?
youla:evet yaa o da penalti ama verdi. yok hakem problem!
filip ve skoko ile de bizim emre’nin babası (ozan güler), neo (dirim özkan) ve night fall (arda küçükahmetler) ingilizce konuştular ve tabii ki bu dil benim uzmanlık alanıma girmediği için hiç lafa girmedim ve konuşulanları anlıyormuş gibi yaparak mal mal bakıp ve kafamı sallayıp gülümsemekle yetindim!
(alıntı: yenilsen de yensen de-necdet özkazancı/nisan 2004)