maçı müteakip yugoslav futbolcuları soyunma odasında ziyaret ettim. ufak odada mütebessim çehreler dolanıyordu. bilhassa horvat, pek neşeliydi. bobek fazla konuşuyordu. bu arada, kendilerine bazı sualler sordum. ilk konuştuğum beş golden üçünü atan bobek, hiç beklemediğim bir cevap verdi: «üç gol atmama rağmen tatmin olmuş değilim, çünkü hiç olmazsa gollerden birini kafa ile atmak isterdim.»
takım kaptanı horvat kısa konuştu: «netice normaldir» dedi.
beara fazla memnundu. neşesi yüzünden okunuyordu. o da şunları söyledi: «neticeye çok memnunum. takımda ilk defa yer alan genç oyuncuların muvaffak olması beni ayrıca memnun eden bir husustur.»
sağ bek stankoviç, fazla konuşmadı, o da hislerini horvat gibi bir cümle ile ifade etti: «oyun iyi oldu.»
vukas, fazla durgundu. ben şahsen bu durgunluğu gol atamamış olmasına hamlettim» vukas'ın isabeti çok başka oldu. «netice daha farklı olmalı idi. ilk devrede sayıca çok fırsat ele geçirdik, iyi oynadık, gol atmalıydım» dedi.
mitiç, «türk takımını istanbul'dakinden daha iyi buldum. 5-1 kaybetmenize rağmen teknik üstünlüğünüzü gösterdiniz. takımca hep formda idik- aldığımız netice normaldi. fakat lefter en muvaffak oyuncunuzdu.»
antrenör ciriç, «oyuna müdafaa ite başlamakla büyük hatâ ettiniz. 9 oyuncunun birden çok zaman nısıf sahanızda kalması aleyhinize oldu. en iyi müdafaa hücumdur, düsturunu akıldan çıkarmakla hatâ ettiniz. takım olarak sağlam bir temele dayanıyorsunuz. genç istidatlı oyuncularınız var, fakat daha fazla çalışmanız lâzım.»
bu bir hakikat bizim antrenör gündüz kılıç. «onlar bizden üstün oynadılar ama oyunun neticesi 5-1 değildi» dedi.