uzun zamandır dedikodusu devam eden ve gayet tabii olarak daha bir müddet de aynı tempo ile devam edecek olan ispanya milli maçı dün oynandı. ve malûm şekilde neticelendi.
bu maçın neticesinin lehimize tecellisini ancak bir mucizeye bağlayanlardan olduğumuz için 4-1 lik sonuç bizi saşırtmadı. fakat ziyadesiyle de üzmekten geri kalmadı. çünkü bizler, esirgenemiyecek kadar ufak tefek himmetlerle bu maçın böyle bir hezimetle neticelenmesine mani olunabileceği kanaatindeydik.
bu yolad yanılmıyorsak matbuat üzerine düşen vazifeyi hakkıyla yapmış ve federasyonu lâzım şekilde ikazdan geri kalmamıştır.
federasyon başkanının iddia ettiği gibi yazılan ve söylenenlerin içinde kırıcı mahiyette olanlar mevcut olabilir. fakat bu hiç bir zaman o yazılan ve söylenenin doğru olmadığı manasına gelmez. bu itibarın milli maç arifesinde yapılan neşriyatı «hasmâne» olarak vasıflandırmak yoluna gitmektense bu tarz neşriyat içinde hakikat payını ayırarak ondan istifade yoluna gidilmesi herhalde çok daha faydalı olurdu.
nitekim, matbuatın üzerinde durduğu bir kaç noktaya icabetle nekadar doğru ve yine bunlardan bir kısmına aldırış etmemekle de ne derece yanlış hareket edilmiş olduğu artık bugün (alınmıi olan neticeyle) elle tutulur ve gözle görülebilir bir hadisedir.
hiç bir zaman; her maçı kazanlım iddiasında bulunmadığımız gibi bu defa da ispanya öaçına asla büyük bir ümit bağlamış değildik. fakat buna rağmen ay-yıldızlı formanın madritten zaferle dönmesini içimizde arzı etmiyen, beklemiyen kimse var mıdır acaba?
turgayın bu maça çağırılmayışına ilaveten üstüste yaptığımız 2 millî maçtaki garip takım teşkili ile federasyonun bu husustaki vazifesini ihmal etmekte olduğunu; kendi takımlarında tamamen başka mevkilerde oyanayn futbolcuların milli takımda böyle aykırı yerlerde oynatılmalarını; nihayet daha yol çıkılmadan fikret'in oynatılmayacağının ve âdeta sembolik olarak götürülmekte olduğunu yazmakla «basmâne» neşriyat yapılıp yapılmadığı yazılanlarla alınan netice arasındaki normal münasebetten kolayca anlaşılabilir.
her şeye rağmen, yanılmış olmayı ne kadar arzu ederdik.