ingiltere-türkiye 1994 dünya kupası grup eleme maçı, 18 kasım 1992
belki hala ingiltere'ye gol atamadık ama bir keresinde öyle bir gol girişimimiz vardı ki ne biz ne de ingilizler unutabildi. o kaleye girse 10 gole bedek olacak şutla ian wright'ın da alını almışız!..
fourfourtwo geçtiğimiz ay ümit milli takımımızın izmir'deki kampına konul oldu. övenpick otel'deki kampın en büyük neşe kaynağı yine teknik direktör hami mandıralı'ydı. bizi görünce de ilk önce "benim 11'im"e maradona'yı eklemediği için arjantinli'den onun adına özür dilememizi rica etti!.. sonra da talebelerine zamanında fizik kurallarını alt üst eden frikikleri atmayı öğretip öğretmediğini sorduğumuzda asıl bombasını patlattı: "1992 yılındaki o maçta gerçekten de çok iyi oynuyorduk ve maçın başında nihayet gol atıp şeytanın bacağını kırmaya çok yaklaşmıştık ama şans başta bir topu direkten dönen ünal olmak üzere hiçbirimizin yanında değildi. ben de santraya çok yakın bir yerden kazandığımız frikikte şanssızlığımızın tüm acısını toptan çıkarmaya karar verdim ve alışıldık direkt kaleye vuruşlarımdan birini yapmak üzere topun başına geçtim. mesafe gerçekten de çok uzaktı, ama o anda içimden bir ses 'inan, o top kaleye gidecek' dedi. meşin yuvarlağı atışı kullancağım yere koyduğumda ingiliz oyuncular nıormal olarak orta yapacağımı düşündüler ve ceza alanı önünde kümelendiler. bana en yakındaki ingiliz oyuncu efsanevi forvetleri ian wright'tı. topa vurmak için gerilmeye başladığım andaki bana bakışını asla unutamadım. bana uzaylı görmüş gibi bakıyordu, gözlerinden 'arkadaşım, çok deli gördüm ama buradan kaleye vurmayı düşünecek kadar büyük bir manyak daha önce görmedim' dediğini okudum. o zaman daha da fazla gerildim, o anda ç.ok inanmıştım, top da chris wood'un koruduğu kaleye gitti ve son anda gol olmadı. bütün webley beni ayakta alkışlıyordu., ben ise kaçırdığım gole üzülüyordum. o anda ian wright koşarak yanıma geldi ve çok içten bir şekilde elimi sıktı. o zaman ian wright sadece ingiltere'nin değil avrupa'nın en klas oyuncularından birisiydi, bir anda kendimi çok iyi hissettim. şimdi düşünüyorum da sahiden de benimki mantıklı adamın yapacağı iş değildi. yine de wright'ın beni takdir etmesindense o şutun gol olmasını bin kere tercih ederdim, o ayrı!"
) 
