banks inşaatlarında çalışarak vücudunun üst kısmını geliştirmişti ve peter shilton'ın kapılara asılarak barfiks çektiğini görünce kendi tarzının demode olduğunu hissetmişti. kaleciliğin fiziksel yönünde çığır açacak isimse peter schmeichel olacaktı.
brondby'de yıldızı parlayan danimarkalı, 199l'de sadece 530 bin pound karşılığında manchester united'a transfer olmadan önce beş sezonda tam dört şampiyonluk yaşamış, uefa kupası'nda yarı final oynamıştı. sir alex ferguson daha sonra onun bonservisine ödediği para için "yüzyılın en kelepir transferi" diyecekti.
peter schmeichel, manchester'da beş lig ve üç fa cup şampiyonluğu yaşadı ama asıl kariyerinin zirvesine barcelona'da oynanan 1999 şampiyonlar ligi finalinde ulaştı. takımı 1-0 yenikken son dakikalarda kazanılan bir kornerde ileri çıkıp sheringham'ın attığı beraberlik golünde rakip ceza alanında yarattığı tehlike, kalecilik tarihinin en efsanevi anlarından birisi olarak futbol tarihine geçti. euro 92'de danimarka hiç kimsenin beklemediği şekilde şampiyon olurken de takımın en önemli kozuydu. kalecilerin her zaman fiziksel açıdan büyük olması gerektiği söylenirdi ama zaten yeterince büyük olan schmeichel her anlamda büyük olmayı başardı. kollarını, ellerini mümkün gözükenin de ötesine açmayı başararak "kale gibi" bir kaleci oldu. olağanüstü reflekslerinin yanı sıra birebir pozisyonlarda rakip forvetlere saldığı korkuyla kaleciliğin kaderini değiştirdi. sadece fiziksel açıdan değil psikolojik açıdan da modern kalecinin tarifini yaptı.