karşılaşmaya sağlı sollu ataklarla başlayan ingilizler, henüz 3. dakika dolmadan david beckham'ın sağdan yaptığı ortaya paul scholes'un kısa boyuna rağmen müthiş yükselerek kafayı vurmasıyla öne geçiyorlardı. 17. dakikaya gelindiğindeyse, sağ kanatta yıldızlaşan beckham bu sefer arka direkteki steve mcmanaman'ı görüyor ve mcmanaman da topu boş kaleye göndermekte zorlanmıyordu.
portekiz'in 2-0'dan sonra maça tutunabilmesi için sıradışı bir şeyler olması gerekiyordu ve oldu da. dakikalar 22'yi gösterirken luis figo orta yuvarlakta kazandığı topu biraz sürdükten sonra kaleye yaklaşık 25 metre mesafeden muhteşem bir şut çekti ve topun doksana takılmasıyla da portekiz farkı bire indirip maça yeniden ortak oldu. ilk yarının sonlarına doğru gitgide artan portekiz baskısı, 37. dakikada rui costa'nın sağdan yaptığı ortaya joao pinto'nun uçarak kafayı vurması ve uzak direk dibinden topu ağlara göndermesiyle beraberlik golünü de getiriyordu.
çabucak yakaladıkları iki farklı üstünlüğü yine aynı çabuklukta kaybeden ingilizler, o andan itibaren oyundan tamamen düşüyordu. maçta bir saatlik süre dolmak üzereyken seaman'la karşı karşıya kalan nuno gomes'in, sert bir şutla topu ağlara göndermesiyle de portekiz üstünlüğü ele geçiriyor ve bu üstünlüğünü maç sonuna kadar koruyarak turnuvaya görkemli bir başlangıç yapıyordu.