- 2005 mart'ında çek cumhuriyeti ile yapılacak hazırlık maçı için a milli takım'a çağırılan oyunculardan biriydin...
mustafa sarp: çağrılacağımdan hiç haberim yoktu. gerçi şöyle bir gelişme yaşanmıştı: lig devam ederken milli takım doktorları kulüp doktorlarını arayıp bazı oyuncuların sağlık durumları hakkında bilgi alıyorlar. ama bunun çok geniş bir portföy üzerinden yapıldığını söylemeliyim. doktora sizi sormaları kadroya çağrılacağınız anlamına gelmiyor. kulüp doktorumuz bbe kadrodan dört ismin (ersen martin. musa büyük, hürriyet güçer ve ben) sorulduğunu aktardı. o dönemde a2 milli takımı da toplanacağı için a milli takımı hiç düşünmeyip a2 için sorulduğumu sandım. o hafta sonu çok iyi oynayıp bir de gol attığım maçta fenerbahçe'yi 2-1 yendik. hafta içi giray hoca beni, ersen'i ve hürriyet'i odasına çağırıp, 'hayırlı olsun, a2 milli takımı'na seçildiniz' dedi. sonra samsunspor maçı için deplasmana gittik. giray hoca teknik direktörlerin genelinin aksine hep futbolcularla aynı masada yemek yer. masada iki sıra yanımda oturuyordu. telefonu çaldı, konuşmaya başladığında karşı tarafın söylediklerini yüksek sesle tekrarlamaya başladı. 'mustafa'yı seçtiler, ersen'in durumu belli değil' gibi birşeyler söyleyince sofrada donakaldım. giray hoca telefonu kapatınca 'hayırlı olsun oğlum, a milli takım'a seçildin' dedi. o anki heyecanımı ifade etme şansım yok. çek cumhuriyeti maçında oynamadım. daha sonra a2 milli takımı'nm iskoçya'yla oynadığı bir final maçında 25-30 dakika şans bulabildim. tabii ki kulüplerdeki başarı önemli ama milli forma çok başka. orası işinizle ilgili olarak ülkenize hizmet edebileceğiniz en üst nokta. hazırlık maçı bile olsa yeniden o kadronun içine girmek için elimden geleni yapacağım. o sezon, kamptan döndükten sonraki günler pek iyi geçmedi. izleneceğimin farkındaydım ama artık o yükü, misyonu ya da uygun kelime neyse siz söyleyin artık, onu kaldıramadım.