avrupa'nın en prestijli kupası şampiyonlar ligi'nde sadece oynamak için can atan futbolcular varken, onlar oynamakla kalmayıp kupa da kaldırdı. üstelik bunu sadece tek takımla yapmadılar. huzurlarınızda devler ligi'nin altı özel oyuncusu.
-caner eler
fernando redondo (real madrid /1997-98, 1999-2000, milan / 2002-03)
norveçli savunma oyuncusu henning berg, çalımı yiyip beli kırılınca şaşkına döndü! hatta tüm manchester united takımı, yılmaz savaşçı roy keane dahil dona kalmıştı. redondo dışında herkes hareket kabiliyetini yitirmişti sanki o anda. kimse o topuk çalımının bir dünyalı tarafından yapılabileceğine inanmıyordu belki de. manchester donarken, madrid'i ısıtan ise, redondo'nun yaptığı inanılmaz hareket sonrası verdiği pasa sadece dokunmak kalan raul'un attığı gol oluyordu. real madrid 2000 şampiyonlar ligi yan finaline yükselirken son şampiyon unvanlı kırmızı şeytanlar arjantinli'nin harikulade oyununa teslim oluyorlardı. fernando redondo ise bu müthiş futbol yeteneklerini ilk defa sergilemiyordu. bunun öncesi de vardı.
kariyerinin başlarında real madrid'e hayatı zindan eden bir futbolcuydu aslında o. jorge valdano yönetiminde tenerife'de oynarken iki kez son haftada madrid'e çelme takıp şampiyonluğun barcelona'ya gitmesini sağlayanların başını çekiyordu. 1994 yazında vatandaşı valdano onu beraberinde real'e getirince los blancos sonunda rahat bir nefes almıştı. 25 yaşında geldiği bernabeu'da hemen farkım yaratan arjantinli futbolcu, saha içinde yetenekleri saha dışında da karakteriyle taraftarın sevgilisi haline gelmişti. 1995 ve 1997'de gelen iki la liga şampiyonluğundan sonra 1997-98 sezonunda orta alanın savunma ve hücum bağlantılarını yöneten, ileri oynamasını bilen çalışkan orta saha olarak futbolda devrim yaratıyordu.
futbol zekası, top tekniği, devamlılığı, takım liderliği gibi özellikleriyle önlibero/ oyun kurucu kırmalarının en iyilerinden-di. onun için rahatlıkla "futbol dünyasında önlibero pozisyonunda devrimi başlatan futbolcuydu" diyebiliriz. bu pozisyonun önemini hücuma katkısıyla çok yukarılara taşımıştı. eşsiz bir sol ayağa, kusursuz bir top tekniğine sahip olan ve bunları futbol zekasıyla bir sanatçı gibi birleştirip oyuna hükmeden özel bir futbolcuydu. redondo 1998'in ardından 2000'de de şampiyonlar ligi'nde zafere ulaşan real madrid'in en etkili isimlerinden biriydi. toshack ile başlanan travmatik sezonun ortasında del bosque'nin gelmesiyle şahlanan madrid'de saha içindeki teknik direktördü adeta. bunun sonucunda uefa tarafından yılın en değerli oyuncusu seçildi.
bu başarının ardından çok tartışılan bir karar vererek rotasını italya'ya çevirecekti. büyük gürültü kopartan bu transfer sonrası herkes dört gözle milan'ın futbolunu beklerken, redondo'dan hep acı haberler geldi teknik bir futbolcu olarak yülardır aldığı darbelere vücudu artık dayanmıyor ve dizi sürekü arıza çıkarıyordu. milan'da kaldığı dört sezon boyunca toplamda 20 maça bile çıkamadığını söylememiz boğuştuğu sakatlık sorunlarının büyüklüğünü anlatır herhalde. dolayısıyla redondo, real madrid'in zaferlerinin aksine, milan'ın 2003 yılındaki şampiyonluğunda fazla katkı yapamadı, şampiyonlar ligi serüveni boyunca üç maça ilk onbirde başladı, ikisine de son dakikalarda girdi. ama o maçlardan birinin aynı grupta bulundukları real madrid'le deplasmanda yaptıkları karşılaşma olması ve redondo'nun santiago bernabeu'da oyundan alınırken taraftarlar tarafından ayakta alkışlanması futbol adına çok hoş bir andı.