doğu alman milli takımı "özel maçlarda dünya şampiyonu" olarak tanınırdı. bu stasi'nin etkisinin bile belli bir sınırı olduğunu gösteriyor. doğu almanya hiçbir avrupa şampiyonasına katılmayı başaramadı, dünya kupalarınaysa sadece bir kere katılabildi.
1952'deki ilk maçlarında polonya'ya 3-0 yenilmelerinden sonra bir galibiyet görene kadar üç yıl beklemeleri gerekecekti. 1966'da en iyi oyuncuların, milli takıma oyuncu yetiştiren belli kulüplere gitmesi emredildi. otoriteler peş peşe gelecek kupaları bekliyorlardı. bu çok uzun bir bekleyişti.
1974'te doğu almanya, tarihindeki tek dünya kupastna katıldı ve son grup maçında teati almanya ile karşı karşıya geldiler. batı almanlar, jurgen sparvvasser bir karmaşanın içerisinde topla hareketlenip bitime dakikalar kala doğu almanlar'ın galibiyet golünü attığında dağılmış gibilerdi ama ikinci tur gruplarına kalmayı bildiler. sparwasser ise doğu almanya futbolu hakkındaki kararını, 1988'de batı'ya iltica ederek vermiş oldu.
doğu almanya, batı'ya karşı elde ettiği "bütün maçları kazanma" sicilini, onlarla bir daha oynamayı reddederek korudu. takımın en başarılı turnuvasıysa 1976'da altın madalya kazandıkları montreal olimpiyatları oldu. tabii amatör olduğu iddia edilen futbolcuların iyi maaşlı profesyoneller olduklarını unutmamak lazım. 1990 dünya kupası'na katılmaya da çok yaklaşmışlardı ama ülkenin çatırdamakta oluşu, batılı menajerlerin kamp çevresinde dolanıp durmaları, onların avusturya'ya 3-0 kaybettikleri son grup maçından daha çok ilgilerini çekmişe benziyordu.
doğu alman milli takımı formasını giyen bir grup oyuncu, içlerinde doğu almanya'nın son golünü atma şerefine nail olmuş matthias sammer de vardı, daha sonra yeni birleşmiş almanya adına da oynayacaklardı. dostluk maçlarının efendileri için gösteri vakti sona ermişti.