futbol biraz da talih işi…yani formunuzun zirvesinde olduğunuz dönemler kritik maçlara denk gelirse,işiniz kolaylaşacak demektir. g.saray cephesinde şampiyonlar liginde ilk dört maç itibarıyla işler hiç de iyi gitmiyordu. istanbul’da h.berlin’le 2-2 berabere kalınmış, chelsea’ye 5-0 kaybedilmişti. dışarıdaysa milan’a 2-1, chelsea’ye 1-0’lık neticelerle mağlup olunmuştu. son iki maça çıkmadan önce ilk iki şansı ortadan kaybolmuş, geriye yalnızca grubu üçüncü bitirip uefa kupasında devam etme ihtimali kalmıştı. bunun gerçekleşmesi içinse; a)galatasaray’ın deplasmanda h.berlin’i yenmesi, b)ikinci turu garantileyen chelsea’nin italya’da milan’a yenilmemesi, c)galatasaray’ın istanbul’da milan’ı yenmesi gerekiyordu. ve ne oldu biliyor musunuz? bunların hepsi gerçekleşti. galatasaray, berlin’de 4-1,istanbul’da son dört dakikasına 2-1 yenik girdiği maçı 3-2 kazandı.üstelik son dakikadaki penaltı golüyle…chelsea de milan’la berabere kaldı.
bu maçın bence en inanılması güç anı ümit'in attığı penaltı değil hakemin o haklı penaltıyı çalması idi.