sarı-lacivertli takım 1990-91 sezonuna guus hiddınkle başladı. toni schumacher'in sakatlanınasıyla fenerbahçe, tarihinde en fazla gol yediği sezonlardan birini yaşadı defanstaki sorunlar ve o günlerde transfer akımının polonya'dan esiyor olması czestaw jakolcewicz'i fenerbahçe'ye getirdi. ilk oynadığı galatasaray maçındaki attığı penaltı golü dışında görünmeyen fenerbahçe'nin jako'su yenilen 53 gole ortak oldu. aynı günlerde fenerbahçe, sarıyer'in golcüsü ve bir dönem rıdvan dilmen'le yan yana oynayan futbolculardan sercan'ı renklerine kattı. sercan çok gözdeydi ancak o da fadıl vokri gibi bekleneni veremedi. 12 maç oynadı, sonraki ara transfer döneminde eski takımı sarıyer'in yolunu tuttu.
czestaw jakolcewicz, ivan visnevski, piotr soczynski ve de andreas wagenhaus gibi isimlerle çözülmeyen fenerbahçe'nin defans sorunu 1993-94 sezonunda yine bir ara transferle son buldu. sezon başında sakat olduğu için transfer edilmeyen uche, 1993'ün kasım ayında bröndby'den transfer edildi. yine aynı günlerde odense'den brian steen nielsen ile sözleşme imzalandı. ilk 10 haftada sadece 4 galibiyet alan fenerbahçe, ilk yarıyı lider tamamladı. özellikle bunda uche'nin son dakikada inönü'de beşiktaş ağlarına gönderdiği gol de etkili oldu. sezon sonunda şampiyonluk tek puan farkla galatasaray'a kaptırılmış olsa da uche ve nielsen fenerbahçe'nin en verimli transferleri arasındaki yerlerini aldı.