dünkü maçtan sonra mithatpaşa stadını terkeden butun seyirciler sevinç ve gurur içindeydiler.
biraz evvel bir türk takımının şahane mücadelesini ve aldığı fevkalâde neticeyi seyretmişlerdi.. fakat asla körükürüne sadece kendi takımlarını tutmamışlar, misafir takımı kırmamışlardı. ilkönce oyuna iyi başlıyan, iyi hareketler, iyi kombinezonlar yapan real madridi beyenmişler, halta teşvik edici tezahüratta bulunmuşlardı... sonra da yavaş yavaş şahlanıp real madrid hücumlarını atlatarak oyunun inlsyatifini ellerine alan karakartalların takdirkarları olmuşlardı pek tabii... kısacası türk seyircisi dün fevkaladeydi.. dünyada pek az bulunan bu hakşinas kütleye haddim olınıyarak (****) yıldız vererek yazıma başlıyorum...
bundan günlerce evvel, daha herkez beşiktaşın real madrid maçlarında beş mi, sekiz mi, on mu gol ylyeceğini birbirlerine sorduğu zamanlarda. (milliyet) de içten gelme bir inançla «hayır! karakartaltar mithatpaşadan hiç kimsenin tahmin edemiyeceği bir sonuçla ayrılacaklar ve ben de o mağrur di stefano'dan eski bir hesap sormak için soyunma odasına koşacağım» diye yazmış bir spor yazarıyım.
işte allaha şükür o günleri gördük. fakat ne yapalım ki sinyor di stefano hazretleri yoktu burada... her halde takım arkadaşları türk seyircisinin asaletini türk futbolunun hiçde dudak bükülecek gibi olmadığını anlatırlar ona...
dünkü maç beni öylesine hislendirdi öylesine gururlandırdı ki kuru teknik izahata, futbol terimlerine dair birşeyler yazmak istemiyor bir türlü kalemim...
belki de dünkü maçı sadece bir futbol maçı olarak kabul edemediğimden olacak...
dünkü karşılaşma gurur ve tevazuun, varlıkla, darlığın, kafa ile kalbin, maddiyatla maneviyatın müeadelesiydi daha çok bence..
bu mücadelenin galipleri sayılması lazım gelen şanlı karakartallar var olsun sağ olun!....