berliiin berliiin wir fahren nach berliiin... (berlin'e gidiyoruz...), okay karancan
11 gelsenkirchen
dünyadaki en iyi futbol arenası burası. güneş, almanya'yı kavururken tenteler çekilmiş evimizin salonunda ingiltere ile portekiz maç yapıyor. beckham ailesi tribünde kendilerinden emin. bbc prodüktörlerinden birisiyle izliyoruz maçı. ingiltere futbolu konusundaki bilgimize hayran kalıyor. bir chester taraftan. gökmen özdemir ile ona wrexham ile olan ezeli rekabetlerini bildiğimizi söyleyince afallıyor adam (fourfourtwo sağolsun). ingiltere-portekiz maçında da tarih tekerrür etti gözlerimizin önünde. yine atamadılar penaltıları koca koca adamlar. beckham oyundan çıktığında tılsımı bozulmuştu takımın. sonra rooney tarihi tazeledi. eh ricardo'nun hakkını verelim tabii ki. ingilizler'i tüm maçlarını izlemiş olarak uğurladım. gelsenkirchen'den. zaten onlar gitti. sokaklar boş, kupa öksüz kaldı..
fransa, brezilya'yı elerken roberto carlos ve caf'u ile ilgili daha önceki düşüncelerimde ne kadar haklı olduğumu düşündüm. bir fransız gazeteci, domenech ile ilgili soruma, "takımı zidane yapıyor, niye raymond'u sevelim ki" demez mi?