- meksika 86 çeyrek final karşılaşmasında, ingiltere'ye karşı oynadığınız maçtaönce iki taraf da falkland savaşı nedeniyle dolduruşa getirilmişti. ama her iki takım da bunun kendileri için pek önemli olmadığını söylüyordu. senin için bu doğru muydu?
maradona: bana herkes sürekli falkland'dan bahsediyor gibi geliyordu oysa biz sadece bir futbol maçı yapacaktık. bir sorunu, üzerinde düşünerek ya da hakkında konuşarak çözemezsiniz... maça çıkarken sadece kazanmayı düşünmeniz gerekir. ingiltere maçından önce ingiltere'yi yenmeyi düşüneceksiniz.
ve koşmaya başladım. ben koşarken shilton henüz farkında değildi. ona süpürücü olarak oynayan terry fenwick söyledi. elimi havaya kaldırırken görmüş. yan hakeme baktığımda orta noktaya doğru koşuyordu ve ben de o andan itibaren "goooll" diye bağırmaya başladım. sonra arkamı döndüm, hakemin oltaya düşüp düşmediğine baktım. balık oltaya gelmişti, hepsi bu kadar.
- takım arkadaşların topa elinle vurduğunu biliyorlar mıydı?
maradona: evet, tabii ki, zaten bu yüzden beni hemen kutlamaya gelmediler. ben de onları çağırdım ve "hadi gelsenize, doğru dürüst kutlayalım şu golü de sayılsın" dedim. tanrı'ya şükürler olsun ki istediğim gibi oldu.
- ingiltere'de buna üçkağıtçılık denir. sen ne diyorsun?
maradona: bence buna üçkağıtçılık değil, kurnazlık denir. ne, topu elle oynamaya sen üçkağıtçılık mı diyorsun? aaa, sakın yapma bunu bana. şeytanca bir kurnazlıktı. belki biz güney amerika'da avrupa'ya oranla daha çok yapıyoruz bu hareketi ama buna kesinlikle düzenbazlık denemez.
- peki, o zaman niye "tanrı'nın eli" ifadesini kullandın?
maradona: çünkü bana bu eli veren tanrı. bu hareketimi, iki kişinin, hem yan hem de orta hakemin görmemiş olması da çok zor bir ihtimaldi, bu yüzden tanrı'nın eli dedim.
- maçtaki ikinci golün öylesine muhteşem bir goldü ki, kariyerimde ilk defa bir rakibi gol attığı için alkışlamak istedim. en iyi golündü diyebilir miyiz?
maradona: rüya gibi bir goldü. biz futbolcular, hep tarihin en güzel golüne imza atmak isteriz, bunun hayalini kuraruz ve kafamızda canlandırırız. gerçek şu ki bu gol müthiş bir goldü, dünya kupasında atılması sebebiyle de ayriyetten inanılmaz bir goldü.
- ingiltere'ye karşı böyle bir gol atmak daha mı kolay?
maradona: italya'ya ya da uruguay'a veya brezilya'ya karşı oynadığımızda bu tip golleri ağlara göndermek çok daha zor. ama ingilizler sahada daha asil ve dürüst oynuyorlar.
- saha o kadar kötü olmasına rağmen inanılmaz bir goldü. nereye basarsan bas, çim kalkıyordu.
maradona: çok kötüydü, çok çok kötü... neredeyse sahada yürüyemiyorduk ve topu taşıyıp arkadaşlarına vermek, paslaşmak oldukça zor bir işti. ama nasıl olduysa, her şey çok uyumlu ve hızlı gelişti. pas verme imkanım da vardı, ilerleme şansım da... ben ilerlemeyi seçtim, gerisini biliyorsun...
- son yirmi dakika için ne diyorsun? özellikle john barnesin oyuna girmesiyle oyun değişti?
maradona: müthiş bir oyuncuydu, çok iyi oynardı. barnes bizim işimizi biraz zorlaştırdı, bizim önceden planladığımız gibi oynamamızı çok zor hale getirdi.