türkiye ligi'nde rakiplere cehennem olan kadıköy, ispanyol'a cennet oldu... la liga'nın sıra takımı real zaragoza; anelkalı, alexli, nobreli f.bahçe'yi yürüye yürüye yendi. ama, henüz her şey bitmedi....
zaragoza'nın hocası munoz maç öncesi yaptığı toplantıda galip geleceklerini söyledi. kendinden o kadar emin konuşuyordu ki, neye güvendiğini, takımını sahada görünce anladık. ispanyollar tek forvetle, 5'li orta sahayla f.bahçe'yi sahaya adeta gömdüler. ne ilk, ne de ikinci yarıda bu dizilişi ve mücadeleyi aşacak yaratıcılığı sahada görebildik. maçın başında daum'un sahaya sürebileceği en iyi 11'i kurduğu iddiasındaydık. maç bittiğinde bu fikrimiz değişmedi. ama birbirine bu kadar uzak ve yardımcı olmayan f.bahçe takımını göreceğimizi sanmıyorduk. sahada oyuncular tamamdı ama ne yapacağını bilen yoktu. top f.bahçe'ye geldiğinde zaragoza 3'lü 4'lü kapatmalarla rakibi sıkıştırdı. özellikle selçuk bu duvarlara en çok çarpan oyuncu oldu. yalnızlık içinde devamlı geriye oynamak zorunda kalıyor, onun yanına yaklaşıp ikiye bir yapacak tek arkadaşını bulamıyordu. bu görevi öncelikle alex üstlenmeliydi, yapmadı. anelka ve nobre'nin de orta sahaya yaklaşarak kendilerini boşa çıkarmaları gerekiyordu, gelmediler. iki bek; ümit ve önder ispanyollar'ın en tehlikeli iki kanat oyuncusu galletti ile savio'yagözlerini dikmekten hücumu düşünemediler. oyun tamamen kilitlendi ve ilk yarı neredeyse gol pozisyonu olmadan bitti. ikinci yarıda mehmet yozgatlı sahadaydı. kırmızı kart görmek için adeta çırpınan serkan'a daum kementi takıldı. bu kez ayağa oynuyorlar ama etkisiz ortalarla gol umudunu karambole bağlıyorlardı. 56'da nobre'nin % yüz pozisyonda kalecinin üstünden aşırtamadığı top, belki de f.bahçe'nin kaderiydi. bir dakika sonrasında rüştü'nün generelo'nun şutunu çelmesiyle maçın havası değişti. f.bahçe temposunu yitirdi, isteğini de. zeka ve tecrübe de lazım yöneticilerin tribünde uğur için yer değiştirmesi zaragoza'ya yaradı. 72'de f.bahçe forvetlerinin kontrol etmesi gereken kaptan galletti 18 çizgisinin köşesinde topu ayağına aldı. yerden sert ortasında markaj altındaki alvaro topu filelere gönderdi. şikayet edemeyeceğimiz bir hakeme rağmen futbol adına hiçbir şey üretemeden maçı f.bahçe mağlup bitirdi. türkiye ligi'nde kum torbasına çevirdiği rakipler varken, bu kez teslim bayrağı çekti. bu demektir ki, futbol oynamak için iyi futbolcular kadar zeki ve tecrübelilerine de ihtiyaç var.