nobre duble yaptı. anelka ve luciano'nun golleri farkı getirdi. adeta şov yapan fenerbahçe, perşembe günkü rakibi zaragoza'ya gözdağı verdi.
f.bahçe 9'da 9 yaptığı stadına rakibe yüksekten bakarak çıktı. beyazıt ve galata (luciano ve servet) kuleleri yetmiyormuş gibi bir de eyfel (anelka) diktiler sahaya. selçuk'un orta sahadan kulübeye giden yolculuğu bize yanlış gibi gelse de maçta fenerbahçe'yi çaresizliğe düşürecek bir sonuç üretmedi. bunun nedenine ne derseniz deyin... ister istanbulspor'un güçsüzlüğü, ister 5 forvet nitelikli oyuncuyla sahada olan fenerbahçe'nin rakibi geriye itmesi... daum oyunu mümkün olduğunca kenarlardan zorlattı. önder ve ümit rakip korner bayraklarının dibinden ayrılmadılar. bir de iyi ortalar gelse maçın skoru çok farklı olacaktı. gözler anelka'daydı. fransız yıldız, daum'u uzun bir aradan sonra çift forvetle oynatmaya karar verecek kadar etkiliydi. alex ise nobre ile beraber müthiş bir sac ayağı oluşturdu. tuncay ve serhat'ın öncelikle defansif olarak çok çalışkan olduklarını belirtmemiz gerekir. aurelio'ya hep destek verdiler. 9. dakikada faruk'un üst direkte patlayan şutu kafalarda fazla soru işareti yaratmadı. 27'de müthiş driplinglerle sol çapraza inip yan direğin hatrını soran alex rakibin direncini kırdı. dönen topu nobre kafayla filelere gönderince kilit de açıldı: 1-0. ilk yarı sonuna kadar fenerbahçe üç net pozisyondan daha yararlanamadı. anelka 45'te fenerbahçe formasıyla ilk şutunu çekti, 52'de kafa vuruşu direkten döndü. 57'de direğin ziyaretçisi bu kez tuncay oldu. 58'de ise anelka'nın arapasında nobre, oğuz'u avladı: 2- 0. 66'da ümit bu kez rakip defansı aşan bir ortayla anelka'yı golle buluşturdu: 3-0. 76'da luciano'nun gereksiz yere yaptığı penaltıda alex yordanov rüştü'ye takılıp 'sahte alex' damgasını yedi. aynı luciano 80. dakikada serhat ile girdiği verkaçta skoru belirledi. f.bahçe'nin bu kadroyla rakiplerine yüksekten bakması doğal. oyuncular kendilerine inandıkları kadar koşmaya, mücadeleye inanıyorlar.