öncelikle uzunca bir aradan sonra tribünde olmak oldukça keyifliydi.
maç öncesi kocelispor'un ilk yarısındaki oyunumuzu ve boluspor'un geçen haftaki maçını düşünüp kazanacağımızı düşlüyordum.
ama maçın hemen başında berk yıldız'ın attığı goldeki "pasif direnişimiz" nedeniyle canım sıkılıyordu.
sonrasında boluspor ofans olarak neredeyse hiçbir şey yapmadı biz ise yükleniyoduk.
mikail'in uzaktan şutları, gökhan'ın güzel pozisyonda topu dışarı nişanlanması ve direk dibine havandan gelen topa yapılan kafa vuruşunun direkten dönmesiyle ilk yarı 0-1 bitiyordu.
ikinci yarıda özellikle amilton'un üstün gayreti meyvesini veriyor ve gençlerbirliği metehan mimaroğlu'nun kafa golüyle skora dengeyi getiriyordu.
o an, gol ve goller gelir kazanırız diye düşünüyordum.
ama ne boluspor ne de gençlerbirliği gol atamadı ve maç beraberlikle bitti.
özetlemek gerekirse; geçen yıl sinan kaloğlu'nun rezil futbolundan sonra takımın oyununa şükrediyoruz. ama bu demek değil ki iyiyiz!
çok eksik, çıkarılması gereken ders, çalışılması gereken pozisyonlar, son vuruşu iyi oyuncular ve takımın birbirini tanımasına ihtiyacımız var.
kısacası 3 ya da 4 hafta sonra sezonun bizim için rengi belli olacak.