ilk basımı 1993 yılında olan jupp derwall'ın "türkiye anıları" kitabından;
her kulüp, her oyuncu, her antenör, her yönetim ve her taraftar için, avrupa'nın ve dünyanın büyük kulüpleri arasında yer almak bir düştür.
son yıllarda galatasaray'ın uluslararası karşılaşmalarda elde ettiği başarı şaşırtıcı düzeydedir. galatasaray'ın son on yıl içinde, dünyanın en önde gelen takımları sıralamasında, hızla yukarı doğru tırmanmış olduğunun bir kez daha altının çizilmesi gerekir. dünyada zirveye oynayan ilk yüz elli takım içinde, 1993 yılında galatasaray kırk altıncı sırayı almıştır.
ingiltere, brezilya, arjantin, uruguay, ispanya, italya, fransa, holanda, rusya, portekiz ve daha pek çok büyük "futbol ülkesi"nin ne kadar çok üst düzeyde takım çıkardığını düşünecek olursak, galatasaray'ın son on yılda uluslararası bir özgeçmiş elde etme yolunda attığı adımların önemini kavrarız. bu adımlar küçük ve zahmetli, fakat alabildiğine coşkulu; muhteşem bir görev bilinci ve geleneğin işaretiydi.
istanbul'daki ilk yılımda federasyon kupası'nı kazanmamız bir anlamda da şanstı. final maçlarında trab zonspor karşısında iyi bir performans göstermemiz 2-1 ve 0-0'lık sonuçlarla kupayı kazanmamız ortaya koyduğumuz coşku ve cansiparane mücadele sayesinde mümkün olmuştu.