bolu maçı ile lige çok kötü bir başlangıç yapan galatasaray hem ileride çok arayacağı iki puandan oldu ve hem de taraftarlarını ilersi için umutsuzluğa itti. harcanan milyarlara rağmen galalatasaray'da dün değişen yalnız iki oyuncu vardı; rotariu ve mustafa yücedağ. oyun olarak ise geçen sezonun adeta bir kopyası. bakalım denizli bu sistemle bu işin yürümeyeceğini ne zaman kabullenecek. "bir musibet bin nasiyattan iyidir" derler ya bu maçtan sonra birtakım önlemler alıp sistemde değişiklikler yapacak veya atı alan çoktan üsküdar'ı geçecek. “fark yaparız" derken şayet bolusporlular pozisyonları cömertçe harcamasaydılar, fark yiyeceklerdi. hâlâ doğru dürüst ne geriden oyunu başlatabiliyorlar ve ne de orta alandan etkili bir atak geliştirebiliyorlar. doldur boşaltla gole gitmeye çalışıyorlar ki takip savunma, hata yapmayınca da işleri ya şansa kalıyor ya allah'a. rotariu çok iyi bir oyuncu. muhammet'le birlikte orta alanda takımı adeta sırtlıyorlar. diğer oyuncular prekazi, tugay ve yücedağ hiçbir şey yapmayınca giderek onlar da oyundan düşüyorlar. tugay' a neden bu kadar şans tanındığına tayfun'a ve hasan'a neden güvenilip görev verilmediğine akıl erdirmek olası değil. uğur, geçen yıla oranla daha çalışkan, ancak o da gol vuruşlarında becerikli değil. tanju'yu hazırlık maçlarının aksine çok tutuk ve formsuz bulduk. şayet tanju, mustafa, uğur, erdal ve prekazi kısa zamanda akıllarını başlarına toplayıp bir profesyonel gibi yaşayıp form tutmazlarsa galatasaray bu sezon da kendiler ile birlikte hüsranla kapatır. boluspor her zaman olduğu gibi çok diri ve yürekli oyunculardan kurulu bir ekip. demiroviç, erkal, imdat, faruk ve ayhan kale gibi oyuncular. hiçbir ikili mücadeleden yılmıyorlar ve girdikleri her ikili mücadeleden de galip çıkıyorlar. salih, olkan ve eyoboo ile zamanla çok daha iyi oyunlar oynayıp çok takımın canını yakar ve ligde kendilerine çok iyi bir yer bulurlar.