cordoba'nın ikramında yusuf perdeyi açtı. ikinci yarıya hızlı giren beşiktaş giunti'nin pasında tümer ile eşitledi. ibrahim'in ortasında serdar 3 puanı getirdi. sebat'tan hamza 87'de atıldı.
beşiktaş'ın şampiyonlar ligi'ne veda etmesinin, takımda yarattığı tahribatın göründüğünden büyük olduğu trabzon'da ortaya çıktı. sergen, ilhan, pancu, ahmet dursun ve gökhan zan'ın sakatlıkları bir yana, kartal, sebat karşısına savaşçı ruhunu evde bırakmış, ne istediğini bilmeyen, boşluğa düşmüş bir takım görünsüyle çıktı. cordoba, tayfur, ronaldo ve zago dışında chelsea maçındaki kadronun tamamını değiştiren ve yeni bir sinerji yakalama peşinde olan lucescu, kenarda saçını başını yoldu. 8. dakikada zago'nun geri pasında, ne yapacağını şaşıran ve topu ayaklarına dolaştıran cordoba, yusuf'a golü attırdı. kolombiyalı'nın bunun üstüne 21 ve 28. dakikalardaki rahat tavırları, düşündürücüydü. 22'deki tümer'in pasında sinan'ın ceza yayı üzerinden girip vurduğu, metin'in kurtardığı pozisyonun dışında ilk yarıda net bir gol pozisyonu olmadı. akçaabat, bir gole 'sebat' etmeyip, saldırmaya devam etse, kanatları çökmüş, moral motivasyonu sıfırın altına inmiş, beşiktaş karşısında rahatlıkla başka goller de bulabilirdi. devre arasında lucescu'nun yaptığı değişiklikler, sonucu değiştirdi. okan'ın yerine giren kaan ile sinan'ın yerine giren ibrahim'in kanatlara yerleştirilmesi, serdar'ın de forvete çekilmesi, ruhunu almanya'da bırakmış beşiktaş'a disiplin, temposuna da ivme kazandırdı. 50. dakikada giunti'nin ara pasında ayağıyla tümer, 54. dakikada ibrahim'in adrese teslim ortasında da kafayla serdar, skoru 2-1'e taşıdı. bu bile akçaabat'ın uyanmasına yetmedi. ancak, 80. dakikadan sonra beşiktaş kalesine yüklenmeye başladılar. ancak selahattin ve ibrahim, yakaladıkları fırsatları kullanamadı. sonlara doğru ümit aydın'la bir gol kaçıran beşiktaş, zor dönemde deplasmandan 3 puanı biraz tecrübesi,biraz da şansı ile almayı bildi.