futbolcu olmak kolay bir iş değil. hele gerçek bir profesyonel olmak daha da zordur. kale direkleri arasında çoğu zaman yalnız olan, kazanılan maçlarda en son kutlanan, ama yitirilen maçlarda baş sorumlu tutulan kalecilerin durumu ise daha ilginçtir. uzun bir kalecilik yaşamını geride bırakan file bekçilerinin işini sağlıklı yürütmesi için sadece fiziksel olarak güçlü olmaları yetmez. çoğu zaman beyinsel ve psiko-sosyal yetenekleri gelişmiş kalecilerin futbol yaşamı daha uzun sürüyor. simoviç, bir kalecide bulunması gereken özellikleri toplamıştır.
6 sezon aralıksız forma giyen simoviç'in türk kaleciliğine hizmetleri de olmuştur. çizgi kaleciligine son vermiş ve savunmanın arkasına düşen toplarda adeta bir libero gibi oynamıştır. türkiye'de bu davranış simoviç ile başlamıştır. dönüp geçen yıllara baktığımız zaman, bu takımın kazandığı şampiyonluklarda kalecinin rolünün ancak simoviç kadar olabileceğini görebiliyoruz. derwall ile başlayan ilk sezonda, galatasaray'ın federasyon kupası şampiyonluğunda simoviç'in rolü yadsınamaz. ve simoviç, yolun sonuna geldi. her şeyin olduğu gibi futbolculuğun da sonu vardır. o gün geldi çattı. ama başarılarla dolu bir son. sanırım simoviç'in çocuklarına, torunlarına anlatacağı çok şey olacak bundan sonraki yaşamında. ancak dünyada 40 yaşı deviren ve ülkemizde de buna yakın yaşlardaki kaleciler görev yaparken simoviç'in futbola veda etmesi biraz erken galiba.
kuşkusuz simoviç'in bıraktığı bayrağı başarıyla taşıyacak türk kalecileri, simo için de mutluluk kaynağı olacaktır.