dünkü fenerbahçe’nın 5-2’lik başarısında en büyük pay, jübile yapmak amacı ile fenerbahçe'ye dönen yaşar'ındı. bu anadolu çocuğu, eski yıllarda sanli bir panterdi. özellikle penaltı vuruşlarını kurtarmakla ün yapmıştı. giderek o da schumacher gibi yanlardan goller yemeye başlayınca, kaderi ters yûz olmuştu. hele ingiltere milli maçında yediği 8 gol, yaşar'ı âdeta bir mizah konusu haline getirmişti. "yahu bu adamın vücudunda sanki mıknatıs var, bütün topları kaleye çekiyor" deniliyordu.
ne var ki yaşar bir yerli malıydı. ne brezilya'dan ne de almanya'dan gelmişti. yediği gollerin çoğunda da belki en son suçluydu. ama bu durum karşısında schumacher gibi ne arkadaşlarını dövecek ne kaptanlık bandını yerlere atacak ne de yönetimlerin üzerine çıkacak bir şöhreti vardı.
işte bu yüzden çabukça fenerbahçe'den tezkere alıp önce malatya'ya sonra da sarıyer’e gelmiş ve de futbol hayatını fenerbahçe'de noktalamak amacıyla kadıköy’e dönmüştür. işte böyle fırtınalar geçiren bir futbolcu son maçlarda yeniden eski günlere dönmüş, fenerbahçe'yi bir anlamda kurtaran adam rolüne girmiştir. fenerbahçe'nin tekrar yaşar'a dönmesi ile bir anlamda "eskiye rağbet olmuş, bitpazarına da nur yağmıştır."