sezonun ilk kupa ve ilk büyük maçıydı. hem fenerbahçe, şampiyon ünvanlı beşiktaş'a karşı ne yapncaktı? beşiktaş bildiğimiz beşiktaş'tı, ama acaba yeni fenerbahçe nasıldı?
yeni fenerbahçe'de schumacher, oğuz, rıdvan, aykut ve semih yoktu. hatta orta sahanın iyi adamlarından turan da yoktu. gerçi yaşar schumacher'i aratmadı, ama bir oğuz, bir aykut ve galatasaray'dan bildiğimiz bir semih mutlaka bu fenerbahçe'de gerekliydi.
hem fenerbahçe'de 3-5-2’lik bir oyun düzeni ve yeni bir anlayış vardı. maç boyunca pres yapan fenerbahçe ne gariptir ki alışkanlık haline getirdiği o top kaptırma ve zaman zaman durup rakibini seyretme hastalığından kurtulamamıştı. ille bir libero isterim diyen hiddink ise dün gördük ki 3-5-2’lik düzen için gerekliydi. çünkü bu işi yapan gökhan maç boyunca silikti ve yedekte bekleyen vişnevski ise bu oyun anlayışı içinde zayıf kalırdı. belki ercan liberoya alınır, oğuz, semih ve hakan ile orta saha daha somut bir oyun çıkarır ve aldığı topları değerlendirmesini bilen ve dün fenerbahçe taraftarından güven oyu alan vokri ile yanyana oynayacak bir aykut çok iş yapardı.
beşiktaş yine onu şampiyonluğa götüren tempolu futbolunu oynadığı sürece fırtına kesildi. orta sahasında şifo ile şenol adeta birer virtüöz kesilmişti yine. acaba rıza eski gününde olsaydı o fener’in hali nice olurdu. beşiktaş forvetinin gol noktalarında yine beceriksiz olduğu dakikalar vardı, ama metin'in hırsı sezon başında beşiktaş'ın göstergesi ise bu beşiktaş bu yıl da şampiyonluğa oynar.