afrika temsilcisi kupa 90’dan iz bırakarak ayrıldı
kamerun gönüller şampiyonu
yarı finale teğet geçen kamerun'un son anda elenmesine italyanlar çok üzüldü. kucağında uyuyan çocuğuyla maçı izleyen hamile kadın ingiltere maçında topun her kamerun kalesine gidişinde, ‘bakamıyorum, heyecanlanıyorum' diyordu.
nilgün cerrahoğlu
roma - kamerun, kupa 90'dan büyük bir moral kazanarak ayrıldı."kamerun kendi dünya kupasını fersah fersah kazandı", "kamerun'a elvada! ama ne yazık", "ingiltere kamerun'u ancak uzatmada yenebildi", "lineker bir düşü yok etti" şeklinde italyan gazetelerinde göze çarpan başlıklarda ingilzilere kök söktüren afrikalıların başarısı vurgulanıyordu. örneğin corriea della sera "kamerun'un aslanları" diye giriyordu haberine, "ingiliz hooliganlardan ışık hızı uzaklığındalar. her şeyden önce, bira ile kendilerini kaybetmiyorlar ve şiddetten hoşanmıyorlar. ikincisi, kalplerindeki takımın tökezlediği anlarda bile çökmeyen bir inanç sergiliyorlar. hooliganların afrika aslanlarından alacağı çok ders var. afrikalı taraftarların ilk dakikadan sona kadar gösterdiği terbiye ve medeniyet dersi bunların başında geliyor."
yarı finale teğet geçen bu takımın son anda elenmesine italyanlar gerçekten üzüldüler. maçı deniz kıyısı gazinolarından birine yerleştirilen büyük ekran televizyonun önüne dizilmiş bahçe sandelyeleri üzüerinde izledim. ingiltere için amigoluk yapan tek bir italyana rastlamak olası değildi. kucağında uykuya dalmış çocuğu ile maçı izleyen yanımdaki hamile hanım, top her kamerun kalesine gelişinde "bakamıyorum, heyecanlanıyorum" diyordu. diğer tarafımda oturan bir bey ise "ben italyan olarak ulusal futbolumuzla gurur duyan bir adamım. ama ne yalan söyleyeyim, kupa 90'ın en parlak takımı kamerun oldu. biraz daha teknikleri olsa, brezilyalılar gibi oynayacaklar. yarı finale kalan takımların tümü daha çok şansları yaver giden takımlardı."
italyan gazetelerinde çıkan haberlere bakılırsa napoli'nin san paolo stadı'nda benzeri bir hava esti. napolillilerin kamerun için gösterdiği coşkuyu napolili bir taraftar "tabii ki kamerun'u destekledik" diye açıklıyordu. “ne zaman milano'ya ya da verona'ya gitsek siz afrikalısınız diyorlar. neden şimdi bunu unutalım ki."
takımın en iyi oyuncularından 25 yaşındaki thomas makanaky'nin dediği gibi “yaşam futbol olsaydı ırkçılık olmayacaktı." kaçak olarak çizmeye giren işportacı afrikalılardan hoşlanmayan italyanların tek yürek halinde kamerun için tezahürat yapması bunun en güzel örneğiydi san paolo stadında bu kupanın en heyecanlı oyununu sergiliyor kamerun çizmede çoğu kez terk edilmiş vagonlarda, istasyonlarda yeraltı geçitlerinde uyuyan afrikalıların yaşamını bir futbol masalı ile iki saat içinde ters yüz etti. aslında bu masal havası, aslanların arjantin kalesine attıkları ilk toptan bu yana sürmekteydi. "kamerun hoşumuza gitti" diye yazdı republica gazetesi ve ekledi "çünkü kamerun karşımızda birden zoro kılığına girdi ve arjantin'in kendini beğenmişliğini rumenlerin kayıtsızlığını ve kolombiyalıların kurnazlığını cezalandırdı. kamerunluların heyecanına kapıldık çünkü neticede hepimiz hayatımızda en az bir kez kendimizi böylesine küçük, böylesine korumasız böylesine pistonsuz ve böylesine coşkulu hissettik." eveti, hor görülen, aşağılanan, geç sevilen ve çok büyük bir mesafe ile saygı duyulan kamerunluların hislerini hepimiz yaşamımızın bir anında yaşamıştık. ingiltere ile sergilediği maç sırasında yarı finale kalma heyecanının 120 dakika boyunca yaşayan kamerun, italya 90'dan iz bırakarak ayrıldı.