fakirlerin, güçsüzlerin, yamyamların ve italya'da yaşayan işportacı afrikalılara verilen adla “vu cumpra"ların takımı kamerun, şimdi italya'da flaş ekip oldu.
nilgün cerrahoğlu
roma — fakirlerin güçsüzlerin, yamyamların ve italya'da işportacı afrikalılara verilen adla "vu cumpea"ların takımı kamerun'un olağanüstü serüveni devam ediyor. napoli'deki mücadelesini sürdüren kamerun'un arkasında buruk bir kıtanın tribünlere sığmayan coşkusu seziliyor. kamerun'un her sahaya çıkışında şeref tribünlerinde kara kıta ülkelerinin başbakan ve cumhurbaşkanları gözleniyor.
italyan gazetelerinde artık afrika kıtasının atlantik okyanusu sahillerinde çizilmiş bir futbol sahası olarak gösterilen 11 milyon nüfuslu kamerun, bundan sonra kara kıtanın iki büyük sömürge gücünden biri ingiltere ve belçika ile oynayacak. önceleri, alman, 1914-18'den sonra ise fransa ve ingiltere’nin kolonisi olan 1972'de bağımsızlığına kavuşan ülkeyi fernando poo adlı bir portekiz denizcisi keyfetmiş. kristof kolomb'un amerika'yı bulduğu 1492 yılında buradan geçen portekizliler, balık tutmak için ağlarını wouri ırmağına atmışlar. portekizcede "cameroes" olarak anılan ağlardan çıkan iri karidesleri bulunca ülkeye bu adı vermişler. o günden bu yana çeşitli kavimlerden oluşan ülke "karides" adını taşıyor.
futbol, sayıları 250'yi bulan ve 60 ayrı dil konuşan kavimleri bir arada tutan, bunları bir bayrak altında toplayan önemli bir etken sayılıyor. hala ingilizce ve fransızca resmi diller olarak geçerliliğini koruyor. "ehlileştirilemez aslanlar" adındaki takım, şimdi tarihin ironisi ile afrika'nın eski patronu ingilizleri ya da zengin kongo madenleri ile köşeyi dönen kuçuk burjuva belçika'lıları yenmeye hazırlanıyor. attığı dört gol ile yalnız kamerun'un değil, dünya kupası'nın en "star" futbolcuları arasına katılan zenci oyuncu albert roger milla "ingiliz ve belçikalılardan korkmuyoruz" diyor ve sözlerine, “napolililer bize maç sırasında büyük destek verdiler. kolombiya'yı yenmemizin en büyük nedenlerinden biri de stattaki sıcak atmosferdi. şimdi karşımızda ingiltere veya belçika olmuş ne fark eder" diye devam ediyor.
kamerunlular italya'da buldukları beklenmedik sempatiden her haliyle memnun oldukları izleniyor. burada taklit marka tişört satarak geçinen afrikalılar için kaçak tezgâhlarda afrikalı bir "işadamı" tarafından üretilen kupa t-shirtlerinin üzerinde "italyanlara, amigolukları için teşekkür ederiz" yazıyor. çizmeye işportacılık yapmaya gelen, fakat kısa surede italyanlardan ticaret öğrenen kamerunluların, kupa için piyasaya sürdükleri bu t-shirtler, italya 90'ın en ilgi çeken objeleri arasında sayılıyor. diğer dünya kupası t-shirtleri en fazla 10 bin lirete sarılırken, kamerununki iki misline kapış kapış gidiyor.
ulusal formayı kamerun cumhurbaşkanı paul biya'nın ısrarları ile son kez giymeye razı olan kral milla, “halk futbola dönüşümü alkışladı. ben yalnız umutlarını bana bağlayanları düş kırıklığına uğratmamaya çalışıyorum. yeniden fizik kondisyona ulaşmak için çok uğraştım. bu çabama devam edeceğim. çünkü bizim için dünya kupası şimdi yeni başlıyor" diyor.
rusa, fransızca, ingilizce ve italyanca tercümeler arasında ne dediği her zaman iyi anlaşılamayan ve farklı kavimlerden gelen bu ulusal takımı bir arada tutmak için özel bir gayret sarf ettiği anlaşılan sovyet teknik direktör valeri nepomniachi de beklenmeyen bu başarıdan çok memnun görünüyor.