milliler yorgunmuş; alex yokmuş; antep en zor deplasmanmış; hepsi hikaye. pierre attı, fenerbahçe son 8 maçta 8 galibiyetle tarih yazdı... gözünü lyon maçına dikti.
korku dağları sarınca yapacak bir şey kalmıyor. maçtan önce herhangi bir f.bahçeli'ye sorsalardı: "bu karşılaşmada tek kale oynayacaksınız" diye kim inanırdı ki? nurullah sağlam'ın takımı, kalecisi ve forvetteki iki adamı (jaziri-el taib) haricindeki 8 oyuncusunu tamamen defansif ve adam adama oynattı. ilk yarı bittiğinde g.antep'in değil atağı, neredeyse şutu bile yoktu. "anadolu'dan şampiyon çıkmıyor" diye şikayet edenler böyle kaliteli bir kadroyu kendi sahasında bekleten beyinleri de eleştirmeliler. alex olmayınca f.bahçe takımı 1 kişi fazla oynadı. fabiano ve aurelio'nun ürettiği presle tuncay ve van hooijdonk'un orta saha katkısı bu alanı sarı lacivertli ekibe geçirdi. nobre çok çalışkandı, kaptan ümit ise mükemmel. 16. dakika geçildiğinde 2 takımda da rakip kalelere yaklaşılmamıştı bile. 21'de ümit'in direğin üstünden auta giden kafa şutunun peşinden 27'de fabiano'nun yan direkte patlayan topu geldi. 30'da ise fabiano'nun pasında tuncay topu dengesiz yakaladı, vuramadı. ikinci yarıda maçın görüntüsü değişmedi. f.bahçe'nin baskısını antep takımı sadece karşılamakla yetindi. jaziri ve el taib'e etkili paslar çıkarılamadı. 53. dakikada servet'ten kaptığı topla soldan ceza alanına giren jaziri'nin penaltı noktasının hemen arkasında bekleyen erdal'a çıkardığı müthiş pas vardı. genç futbolcu topu boş kaleye şutlamaya hazırlanırken ümit özat müthiş bir sert kademeyle pozisyonu engelledi. f.bahçe topu devamlı ayağa oynuyor ve iki kanadı da etkili kullanmaya çalışıyordu. işin ümit tarafında problem yok ama serhat hakikaten kötüydü. bu çocuk sakatlıktan yeni çıkmış ve kendine güvenini kazanamamış. bunu herkes gördü ancak daum değişiklik yapmak için 83. dakikaya kadar bekledi. bunun adı "adam kazanmak" değil, aksine kaybetmek. uzatmanın ikinci dakikasında oyuna sokulan selçuk'un yüzünü görmeliydiniz. alman hocanın karar kanallarında önemli tıkanıklıklar var. türkiye'yi ve türk futbolcusunu tanıyor gibi bir hükme sahip olmasına rağmen aslında hiçbir şey bilmiyor. 62'de van hooijdonk yaklaşık 22 metreden ve yerden vurdu. top auta gidiyordu, kaleci hasagiç elini uzatıp yönünü değiştirince f.bahçe'nin golü geldi. futbolcular ve kulübe çok sevindi. 80'de bu kez antepli bekir'in yan direkten dönen şutu vardı, maçın sonunda ise tabelada f e n e r - b a h - çe'nin galibiyeti...
) 
