istanbulspor puan alamadan izmir'den ayrılıyor. hem de gol atamadan. ili günün bilançosu kötü...
fakat sarı-siyahlılar yine talihli sayılırlar. oyunda tamamen mahkum olmuş kadrosunun çok gol yemeden kendini kurtarmasını altay'ın biraz beceriksizliğinde, biraz da şansızlığında aramak lazım. coşkun eğer 15 inci dakikada ayağına geçen fırsatı altı pas içerisinde boş kaleye soksaydı. eğer ikinci devrede çektiği iki nefis şut direkten dönmeseydi. istanbulspor'un hali ne olurdu?
günün büyük sürprizi bayram'ın takıma girivermesiydi. antrenör olarak 7 ay çalışan bu eski kurtun futbolcu olarak çıkışını görenler dudak büktüler, fakat o girince takımda ahenk hissedilmiş ve netice alınmıştı. izmir'in siyah-beyazlı takımı, bilhassa ikinci devrede müessir oldu ve istanbulsporu bunaltacak pozisyonlar yarattı. bu pozisyonlardan istifade eden de 17 yaşında henüz "yavru yavru" diye teşçi edilen ayhan'dı. kedine has çalımları, şutları, kafa vuruşları ile iyi antrenör elinde yakın zamanda isminden çok bahsettirecek futbolcu olacak ayhan...
her hattı ile siyah-beyazlı takım başarılı idi. altan, kalede gol yememeye azmetmiş: ihsan, aydemir ve salih'in 44, 56 ve 73 üncü dakikalarında tehlikeli şutlarını mükemmel kurtarmıştı. ertan formunun zirvesine ulaşmış, haflar gedik vermeden forveti mükemmel desteklemiş, nihayet forvet de neticeyi almıştı.
) 
