gürcistan beraberliği sonrası bir yenilgi 2006 finallerini zora sokabilirdi. pire'deki randevuda bu bilinçle oynayan ay-yıldız, net fırsatlar buldu; bir kez direğe takıldı ve bir puanla yetindi.
son dönemlerde türkiye ile yunanistan arasında meltem rüzgarları esiyordu. ancak iki ülke arasında eski çağlara dayanan rekabet de inkar edilemezdi. 33 bin kişilik karaiskaki stadı maça bir saat kala tıka basa doldu. yunanlılar elleriyle "beş atacağız" işareti yapıyor, istiklal marşı'nda bandonun sesi kısık çıkıyor; tribünler kısmen ıslıklıyordu. gözlerimi diktiğim skorborddaki türk bayrağı öylesine parlıyordu ki gözlerim buğulandı.
nihat, nikopolidis'i geçemedi rehhagel, portekiz'de final oynayan 11'i, dellas'ın yerine karagounis'i monte ederek sahaya sürdü. ersun hoca savunmanın göbeğini servet ve ibrahim toraman'a emanet ederken orta alanı da top yapma ve çalma becerisi yüksek emre, serkan, okan ve gökdeniz dörtlüsünden kurdu. nihat ve fatih gol ayaklarımız olacaktı. ilk 15 dakikada topun bizde kalması için çabaladık. kısa paslarla ayağa oynadık; 17. dakikada deniz ve emre'nin ortaklaşa hataları sonucu topu kapan giannakopoulos'un gollük vuruşunu servet çizgiden çıkardı. topu yere indirip ayağa oynadığımızda etkiliydik ama havaya taşıyınca yunanlılar'a kaptırıyorduk. 25. dakikada müthiş bir gol kaçırdık. fatih-gökdeniz paslaşmasında gökdeniz'in araya bıraktığı topa nihat hamle yaptı; köşeye sert vurdu ama nikopolidis golü tecrübesiyle önledi. 37. dakikada fatih'in arka direkte indirdiği topu deniz kaleye aşırdı; basinas'ın kafasından seken top üst direğe çarpıp oyun alanına döndü. iki dakika sonra vryzas'ın rüştü'yü geçen vuruşunda topu ümit özat çizgiden çıkardı. pozisyonun devamında katsouranis'in aşırmak istediği meşin yuvarlağı rüştü tuttu. iyi ki servet vardı.. ne hava toplarına geçit veriyor ne de rakibini kaçırıyordu. 42. dakikada ibrahim toraman'ın markajından sıyrılan vryzas'ın şutunu yine kurtaran adam oydu.
ah serhat ah! ikinci yarıya sakin ve kontrollü başladık. akıllı savunma yapıyorduk ama orta alanda kazandığımız topları hücuma çabuk taşıyamıyorduk. gökdeniz ve nihat çok boş alan yakalamalarına rağmen el frenleri çekik gibiydi. yunanlılar kazandıkları serbest atışlarla kalemizi tehdit ediyor ama servet bir kule gibi yükseliyordu. 75. dakikada serkan'ın sağdan arka direğe kestiği topta hücuma çıkan deniz bomboştu ama kafayı nikopolidis'in kucağına vurdu. 77. dakikada charisteas'ın attığı gol öncesi rüştü'ye yapılan faulü hakem çok iyi yakaladı. son 10 dakikada maçı kazanabilirdik. 81. dakikada gökdeniz iki kişiyi geçti ama kötü vurdu. +93'te serhat önüne geleni geçti, üç arkadaşı bomboştu ama topu çıkarmayıp egoistlik yapınca yunanlılar'ı üzüntüden kurtardı. millilerimiz yunanlılar'a sirtaki yaptırmadı. haziran'daki rövanşta umarız "harmandalı" oynarlar.