sahada futbol sanatının hakiki mümessili olarak tek adam vardı: gençlerbirliği kaptanı kahraman...
doksa dakika bir tek hataya düşmemiş, her pozisyonda yapılacak en iyi, en doğru ve en "yakışıklı" hareketi yapmıştı. kahraman'ın dördüncü yıldızı bir tek sebeple esirgenecekti. ghatasızdı, ama zorlanmamış ve rakip santraforun dağınık oyunu yüzünden oldukça rahat çalışmıştı.
hakikaten maç türkiye milli liginin normal seviyesini göstermekten uzaktı ve futbol olarak yalnız kahramanı seyrettik. vakıa zaman zaman adalet müdafillerinin bilhassa ali ihsan cansiparane çalışması, selahattin ve k. erolun stil gösterileri, orhanın neticeli ve dinamik mücadelesi gözden kaçmıyordu. fakat bunlar oyunun umumi seviyesini asla yükseltmiyecekti. çünkü sahada bütün oyuncuları kavrayan umumi bir durgunluk vardı. bunların üstüne hakemin de oyunu bozmak için azami gayreti gösterir gibi olması da eklenince...
ilk devrede karşılıklı bir mücadele halinde geçen fakat katiyen süratlenmeyen maç ikinci devrede gençlerbirliği forveti oyuna hakim olduğu müddetçe biraz daha ümit verici oluyordu. fakat ağır başlayan maç sonuna kadar öyle gitti.
böylece ankaralılar milli ligin ilk maçında hiç de tatmin olmadılar. ama sahada gösterişszi stili ile mükemmel futbol oynayan bir adam vardı... bir tek adam...