hoca değişti. sistem değişti. beşiktaş'ın kaderi de değişti. kartal, çok iyi oynamadığı maçı, fevzi-ömer ikilisinin akılalmaz hatasıyla 1-0 kazandı... son günlerin popüler türk filminde olduğu gibi, nihayet şans kapıyı kırdı..
doğa, beşiktaş'ın inönü stadı'nda taraftarıyla buluşmasına taş koymaya niyetliydi herhalde. istanbul'da son ayların en çılgın yağmuru vardı. ama beşiktaşlı, bu şartlar altında bile takımına desteğe koştu. müthiş yağmur yüzünden ilk yarıda kaygan, ikinci yarıda da iyice ağırlaşan zeminde top oynamak zordu. çalımbay'ın del bosque'nin 4-4-2'sinden 3- 5-2'ye dönmesi de çok şey değiştirmemişti. beşiktaş'ın aslında kapasitesi bu. ne kadar değişiklik yapılırsa yapılsın bu ateş alev almaz. dün geceki beşiktaş'ta orta alanda iyi bir oyuncu olmaması ve kaleci hariç defansif 7 adamla (okan buruk, ibrahim toraman, tayfur, ronaldo, çağdaş, ibrahim üzülmez, tayfun) oyuna başlanması orta sahada boş bir kalabalık oluşmasına ve gol yollarında kısırlığa yol açtı. buna beşiktaş'ın kanatları iyi kullanmamasını da ekleyin.
kalfa değil, çırak maçın ilk tehlikeli atağı konuk ekiptendi. 12. dakikada bülent'in soldan kornerinde savunmanın uzaklaştıramadığı topta saidou'nun sert şutu üst direkten dışarı gitti. 44'te carew bütün malatya savunmasını geçti. ceza alanında eren'in darbesiyle yere indirilişi açık penaltıydı. ancak hakem tolga özkalfa, hakemlikte henüz çırak seviyesinde idi anlaşılan! devredeki okan buruk/ahmet yıldırım değişikliği ve tayfun'un sağ kanada geçişi de beşiktaş'ın görüntüsünü fazla değiştirmedi. 65'te başlangıcı ofsayt olan pozisyonda osterc'in gollük şutunda ramazan gole izin vermeyerek beşiktaş'ın geriye döşmesini önledi. sergen'in 70'te veysel'in yerine girişi beşiktaş'ı biraz canlandırdı. 75'te sergen'in sağdan kullandığı frikikte fevzi'nin yumrukladığı top önündeki ömer'e çarpıp filelere gitti: 1-0. sonuçta; beşiktaş iyi oynamadığı ama canla başla mücadele ettiği maçta böyle bir şans golüyle üç puanın sahibi oldu. demek ki; şans çalışanın yanındadır.