beşiktaş-g.antep maçını en iyi özetleyen sözcükler ilk devrenin bitiminde siyah-beyazlı taratarlardan geldi... "hep böyle oynayın canımızı verelim" diye haykıran ve futbolcularını alkışlayan beşiktaşlı, haftalar önce girdiği korku tünelinden çıkışı bulmuş, gün ışığını görmüş gibi heyecan doluydu. haksız da sayılmazlardı. dün gördük ki, f.bahçe'nin bursa ve adana'yı yenerken zorlanması, siyah-beyazlı futbolcularla taraftarların 6 puanlık farkın kapanacağına olan inançlarını güçlendirdi. bu galibiyet, üç puanın ötesinde beşiktaş'ın şampiyonluğa tekrar ortak olması ve ligin renklenmesi anlamına geliyor. ama bu portreden beşiktaş'ın sorunlarını tam olarak çözdüğü ve dört dörtlük yoluna devam edeceği anlamını çıkarmayalım. her şeyden önce defansta çözülmesi gereken sorunlar var. ağır defans, hızlı, top tekniği yüksek oyuncular karşısında inanılmaz hatalar yapıyor. gökdeniz (trabzon), yunus elazığ) ve murat hacıoğlu (d.bakır) beşiktaş defansının belini büken oyunculardı.
lazarov bela oldu dün g.antep'in tek golü benzer özelliklere sahip lazarov'un hazırladığı bir pozisyon sonrası geldi. emre ve tayfur, dün lazarov'u sertlikle yıldırmasalar, beşiktaş yeni sürprizlerle karşılaşabilirdi. kaptan tayfur kendisini ısrarla sağ kanada çeken lucescu'yu, lazarov'u başarıyla marke ederek utandırmadı ancak defanstaki başarısını hücuma yansıtamadı. kaan'ın sakatlığında okan'ı 18'e bile almayan lucescu'nun şapkasını önüne koyup kendisine şu soruyu sorması gerek: "bütün ataklarını üzerine yıktığım sol kanatta ibrahim de kötü performans sergileseydi, kanatları işlemeyen galibiyet nasıl gelirdi?" beşiktaş, hücumda sağ kanadını kullanmak istiyorsa kaptanını en iyi oynadığı yere, ön liberoya çekmeli ve acilen sağ kanada çözüm bulmalı. g.antep karşısında alınan farklı galibiyet iki şeyi çok net gösterdi. 1-siyah-beyazlı oyuncular kazanma hırsıyla dolu olduklarında her türlü hatayı, yanlış kararı aşıp mutlu sona ulaşabiliyorlar. 2-a.hassan ve tümer dün gecenin yıldızıydı. hırsları, futbolları, oyun zekaları ve golleriyle siyah-beyazlı takımın ışığı oldular. lucescu formayı isme değil, onu giymeyi daha çok arzulayana vermeli. beşiktaş, girdiği korku tünelinin sonundaki çıkış ışığını buldu. bundan sonra o kapıdan çıkmak ve yeni umutlara uçmak da yine kendi ellerinde.