g.birliği, bir zafere daha imza attı. ersun yanal, parma'nın kendi sahasında 1-0 yenilmesiyle tüm riskleri alacağının hesabını iyi yapmıştı. 4'lü savunma, onun önünde 5'li orta saha bloğu, ileride ise sadece youla'yı kullanmak istiyordu. amaç orta saha egemenliğini ele almaktı. bunda da başarılı oldu. orta alanda yer alan futbolcular, gerek hücumda gerekse savunmada iyi işler yaptılar. forvette youla'nın bitirici deparlarına orta alandan çıkan sürpriz isimler de katılınca parma kalesinde tehlikeli pozisyonlar üretildi. youla'nın 31.dakikada düşürülmesi kesin penaltıydı. kaleci frey'in kırmızı kart görmesi gerekirdi. ancak fransız hakem, bu olaya fransız kaldı. 34.dakikada aynı pozisyonun tekrarı vardı. ama bu kez fransız hakem, penaltı noktasını gösterdi. frey'i de kırmızı kartla oyun dışı bırakınca parma'nın tüm umutları da yok olmuştu.
g.birliği, kendi oyun anlayışını sahaya yansıttığı zaman işi kolaylaşıyor. sağ ve sol kulvarlarda iyi top kullanan oyuncuların olması, ortalarda ise skoko'nun beyin görevi yapması g.birliği'ne dünkü zaferi getirdi. kaleci damir öyle bir atış yaptı ki kendi futbolcusu değil ferrari topu kendi kalesine gönderdi. maçın skorunu g.birliği'nin sürpriz golcüsü ali tandoğan noktalarken 19 mayıs stadı'ndaki 15 bin kişi, "dağ başını duman almış" marşıyla coşuyordu. dün gece her şey mükemmeldi. g.birliği'nin güzel futbolunu keyifle izledikçe 19 mayıs stadı'nı ilk kez dolduran seyirci, bu coşkuyu birlikte yaşıyordu. böyle maçlarda ortaya konan futbol değil, tur önemlidir. g.birliği, skora oynamadı, futbolunu ortaya koydu, futbolcular yürekleriyle mücadele ettiler. avrupa'da "benim" diyen ülkelerin takımlarını tek tek ipe dizer gibi ezip yoluna devam ediyor. dün herkes kusursuzdu. kusur aramaya da gerek yok. ben hepsini alkışmıyorum. zaten başbakan ve bakanlar da alkışlarını esirgemediler.
g.birliği hedefleri olan bir takım. ligde görünümleri iyi değil ama avrupa'da çok iyi işler yapıyorlar. inançları devam ettiği sürece neden final oynamasınlar? g.saray'ın 4 yıl önce yaşattığı uefa sevincini yaşatmamaları için hiçbir neden yok.